Düş tekrarları, artık düşmez g/özümden
Hazanın son v/edası karmaşık duyguların
Yok artık inkarı.

Meclis-i Mebussan toplandı:
Arzına şahit melekler.
Kayyumsa sırtlandı
Terk edişin ceremesi
Sağaltılan ne kaldıysa geride
Soğuyan ellerinin temas/ı
Sancılı bir döngü, malik olduğum yası
Sunduğum sadece İlahi Yargı.

Temkinli bir gün
Ehemmiyet dolu verilecek her hüküm
Endamlı eşrafın
En çok da sessizliğin
Firarı:
Ne manşet ne mahşer öncesi
Ne sadece matem ne de zalimin öfkesi
Tutuşan zanlar vebali
Boynuna karanlığın;
Huzura delalet o yolculuk ki
Kuşku yoktur yarınlara uzanan ellerin telaşı
Ne döngü ne de beşere dair dürtü
Saf kan sevgi saf kan iman gücü
Meylettiğimden de öte
Olmasın yeter ki acı ve kabir azabı

Tam teşekküllü duyguların serenadı
Tahammülsüz gölgelerin kayıp itikadı
Hazzın değil haiz olduğundan öte sorgulanası
Cihan ve diğer âlemin yegâne pusulası

Kapışan sevgi ve şeytan;
Kararan cemalinde saklı tozkoparan
Meali son mizacı yorgun
Mısraı eş değer mizacın
Her zerresine sadık inancın
Olmazın oluru
Yerin göğün ve umudun vuku bulduğu
Sebepli sebepsiz her halükarda
Ziyanı varsın olsun sadece bana.

Yeis mi yas mı sadece?
Kayıp minvallerin düşerken de gölgesi üstüme
Elbet yol tek;
Elbet el yordamı değildir sadece gereken
Tok sesinde vicdanın
Gönül gözüne binaen edilen
Tüm duaların
Yüzü suyuna hürmeten…