Güvercinin kanatlarından konuşuyorum
Yosunun yosma saçlarından
Bir gelinlik gibi nakışlı gecelere
Çakır çakır dolaşıyorum

Alkışları biriken bulutlardayım
Hoyratı bol sert kayalıklarda
İnci inci dökülen gerdanından
Busenelen yanaklarına
Ayrılıklar kalır geriye
Geceleri arayan hüzün güftelerimde
Gülmeyi öğrenmeliyim der
Pencere başında
Akan damlaciklara gözüm kayar
Sayarim aralından birkaçını
Dokunmaya çalışırım ıslakligina
Yine beklemekte
Düşme sakin ellerime
Yere bakıyorlar
Yukarda işleri ne
Bana ne getirirsiniz ordan
Beni








Işıklar süslüyor kelimelerimi
Yolumda ışıklar var
Cebimde ellerim
İkilem bir boşlukta
Derin bir loşlukta
Iki üç nefesim
Sesim tetiklenir
Pencere kenarında
Buğularimla
Beklemekteyim
Geçenlere gözüm çarpıyor
Yılışık bir sonbahar
Kararır gün vakti içinde
Akan damlaciklara bakiyorum
Sayarim aralından birkaçını
Dokunmaya çalışırım ıslakligina
Yine beklemekte
Güvercinin kanatlarından konuşuyorken
Yosunun yosma saçlarından
Gelecege yakarıyorum
Bir gelinlik gibi nakışlı gecelerde
Çakır çakır dolaşıyorkene
Yarın açıklığı gibi
Söz araliklarindan
Yavaşlıyorum
Aşağı doğru
Gökten kayar
Hisli bir alın teri gibi
Soğuk bir kış belki
Delik eldiven içinde kızarık
Gururumu alkışlıyorum
Zaman tutar beni
Çarpar yüzüme yüzüme
Dokunma demek için
Bana.