’O gün
unutmanın haykırışı
hiçsizlik mahzurat hissizlik garabetin
tecrübesizliğim kayıp
özgürlük alışılmışlığın yüzsüzlüğü
masumiyet kılıfına bürünen tırtıl edası
İçim içimden o denli
kurtuluyor’
...

Vaşaklar duyun!
Aslanlar haydi kükreyin sizde
Dans edin kanatlılar gözyüzlerinde
Kaplayın dalgalar tümden şenlikleri
Bitiyorum işte
Kutlayın...

Kibritlerin gücü aşkına!
Yalan yutkunmuş kelebeklerim
Çıkışım elimde bir ışık demedi patlayan
Şık kırmızılığını sergilemeyi unutmuşken güneş
Kurumaya yüz tutmuşken kasımında kasımpatılar
Düşesi nerde diye yakınırken bahar
Çıtırdayan yapraklarından
Kaybettim sesi
Ne seramoni ama!
Ne haltettim ben

Kuşaktan bir kılınç berilerden
Uluyor kurdu dağların
Kazı toprağını der gibi
Çıkar ümit fidanların
Merak etme
Susuzluk büyüsü ekme boğazlarına yeter ki
Gülden beter ki, dikeni çok
Bir ok olman gerek senin
Sevdaya saplanan
Zamandan nemalan
Hamlanan...

Bir mahşer yukarı dökülür heceler o zaman
Bir mahşer öte
Tanıklık eder ilah
Hesabı geçersiz kılar
Yaşanmışlığında
Bu sevdana...

Saldı beni oraya insansız...
Kaçıncı çorabı bu ördüğü kaderin
Fetvasızlıklarımda hemen ansızlıklarıma
Mayası tutmamış ki keza kardelenlerin
Yüzünü asmazdı kurtçuklar kozalarında
Bu orman başka
Yok böyle böcek çiçek
Soluması nefesi aşka
Kibar taçlı zarif kırçiçeği
Ahu ötüşlü bay baykuşu
Özlicem sizi
Gidiyorum...

Yakar mı gönül demirli tohumları
Yıkar mı isteyerek duvardan yeşil tonları
Çıkmadı gözleri kimsenin manzarasında doruklarına
Çıkamadı umutları
İndirir yağmuru bu yüzden
Başı kara toprağa...

Çeker gibi dokunaçlarından
Yabanıl sarmaşıkları güllerin
Gülmemi iştercesine
Sevgiyle çağırıyor beni yanına...

...................şiirin ilk 8 dizesi b.b.m adlı arkadaşımın tavsiyesi sonucu yeniden yayınlanmıştır
Teşekkür ederim bu güzel girizgah için