5
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1551
Okunma

Kafamı çevirmeye kalmaksızın
Herşey durdu...
Ne oluyor!
Gözlerim görüyor du oysaki
Beynimse anlamını veremiyor vaziyette...
Yaşanan durumu
Ya harika
Ya vahim
Karşıda kapı yarım açık rüzgar ileri geri sallarken
Ne oldu da durdu...
Rüzgarda aynen keza
İlerideki musluk şarıltısı kesintisine hafif mutlu gibiyim
Yanımda uçuşan toz zerrecikleri üç beş yukarı saplanan
Güneş izi penceremden gitmiyor ne oluyor!
Herşey yerli yerinde kayıp gibi...
Kayıp çabamla nerdeyim şimdi!
Bu benmiyim burası benim evim mi?
Dokunamaması güzel bir müddet bana başkalarının
Saatin çalışmaması güzel...
Ya geçen dakikalarım...
Düşünmeye fırsatın var der gibi geçmişi öğle vakitlerinde
Durumu anlama çabam yetersiz
Kıpırdayamıyorum
Biri itse diye geçirdim şimdi içimden biri itse keşke!
...
Artık yeter!
Bağırmak istiyorum dağlara taşlara
Şakanız sıkıcı
Terleyemiyorum
Geceyi özledim
Bakışım niye bu kadar dar?
Ah bu ne biçim körlük!
...
Zaman ilerlemiyor
Ama ruhum
Dayanamaz vaziyette bu kesintiye
Saplanmış gibiyim kadere
Zulüme taş atmış vaziyette...
Çözün iiliklerimi çıkmak istiyorum
Güne...
Yeni bir güne
...
Herşey bitiyor yahut bitmiyor
Allah’ım bu ne işkence!
Yıllar geçti
Hiçbirşey değişmedi
Ruhum hariç
O tükendi
O delirdi...
...
Geçmişi düşünerek istemsiz
Umudu keserek hücrelerinde
Tüm günahları tüm sevapları
Neyi ödediğini bilmeden ödeyerek
Neye öldüğünü bilmeden yaşayarak
Ben yaşlı
Bitik ben!
...
Günü sorucak olursan
Güneş peceremden gitmedi
Musluk akmayı bilmedi
Kapı rüzgarsız yarım açık
Toz zerrecikleri havada saplı
Öğle vakti saatlerinde saat çalışmadı
Yine...
Ah Lanet!
5.0
100% (11)