4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1390
Okunma

Yüreğimin kadim kentlerini geziyorum dar sokaklarda
İşsiz, güçsüz ve de umarsız öylesine
Dokundukça içine hapsediyor yıpranmış tüm taşlar,
Kayboluyorum ....
Ilık rüzgarlar okşuyor tenimi, çiseleyen yağmur taneleri
Geçmişin ak saçlı yosun gözleri var üzerimde
İzleniyorum...
İzdüşümler var ruhumda anbean yaşanan
Ayaklarım şeffaf sular içinde çıplak
Işıklar serpiyorum içten içre evrene haykırarak
Yükseliyorum...
Ömür tozu yontuyorum zamandan
Dokunduğum her ne varsa ıslak
Şekil veriyorum öpüp koklayarak
Avunuyorum...
Tarihin duvarlarını yıkıyorum zamanda
Yaşanmış hikayeler kulaklarımda ve bir acı rüzgar
Hissiz bedenimde titreyen yalnız tenim değil
Batan kirpiklerimi temizliyorum billur sularda
Mısralar yazıyorum duvarlara
Ağlıyorum...
Gözlerim her açıp kapanış da farklı bir mekan,farklı iklim
Akarsu başlarında geçmişi yıkıyorum tek tek
Yıldızlar savruluyor eteklerimden gökyüzüne bilerek
Seviyorum...
Ah ! Babili’in asma bahçeleri..
Altın suyu içiyorum kadehlerden
Ölümsüzlüğü öldürüyorum ruhumda
Bir an Belkıs, bir an Kleopatra, an an değişen zaman
Saklı bahçerden üzüm koparıyorum gül ,gül
Asırlar ötesinden meydan okuyorum geleceğe
Küçük nağmeler dudaklarımda
Gülümsüyorum...
Binlerce yılın duyguları vaveylalar koparıyor zaman
Tozlu tahtlar arasında ilerliyorum, yaşıyorum anbean
Bilinmezlikler içinde geçit töreninde yüreğim
Yürüyorum...yürüyorum...
YAZAN ; Selma ÇANAKÇIOĞLU
5.0
100% (7)