2
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
1100
Okunma
hiçbir kelimeye sığdıramıyorum yokluğunu
çok özledim
...
cumanın ertesi bir gündü
yanaklardan sökülmüş tebessümler
asır gibi uzakta kaldı
gülleri yaprağından koparınca mevsim
dikenler tutunamadı arda kalan boşluğa
sonu olmayan
basamaksız bir tırmanış sanki yaşamın getirdikleri
dalında yeşillenmeyi bekleyen yaprak gibi bekletildi sabır
maviden geçmiş bir gök yüzü gözlerde
belki de
sokak lambalarının kambur kelimeleriydi
gün ışığı
çaresizlik kondu tüm duvarların adı
tavrına aldırmadan
yaşatıldıkça yaşanıldı elem
ufukta beliren zemheriden başka birşey değildi oysa
acımasız ve soğuktu
gölgesiyle oynaşan yıldızlar
....
kızıla bürülü bir eliyle
ölesiye nefessizliği avuçladı kader
diğeriyle de nefes verdi nefessizce
kirpiklerin üstüne çöreklenen acıdan bihaber
....
...büyüdük
aylar yılları kovaladı ama
hiç
geride kalanlara sorulmadı suskunluğun sebebi
sadece
içteki boşluğun
derin kesiklere öykündüğü bir ömür avuçtaki
binbir ölümün ardından
...o ölüm, anneydi
kuzeyinkızı