2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1659
Okunma

Zordu çocukluğum, zordu yaşamak.
Hep havada gördüm, ördeği kazı.
Bayramlığım yoktu, uykumu bozan.
Hep kış gibi gördüm, baharı yazı.
Dört yanım aynıydı, yaşım ondu.
Dağların başında, Dünya sondu.
Ne oyuncağım ne isteğim oldu.
Hep bir tokat bildim, anama nazı.
Körmüş iki gözüm, köy yerinde.
Dokuz keçiyle beş koyun elinde.
Çok küfürle birkaç türkü dilimde.
Gülüşlerim anlık, ince bir sızı.
Arkaları yırtık, naylon pabuçlar.
Nasırlı ellerim, kirli avuçlar.
Elma armut aşırmak basit suçlar.
Üstümüze kaldı, ağladık bazı.
Yatağım yorganım, yoktu yastığım.
Tırnak aşındıran, kara lastiğim.
Kırık çakım vardı elim kestiğim.
Yarenim oldu hep oğlakla kuzu.
Muhtaç olmasak ta, namert eline.
Yoksulluk işledi, çokça derine.
Hep yumurta vardı, para yerine.
Alanlar razıydı, satanda razı.
Açık kamyonlarla, İzmir’i bulduk.
Pamuk tarlasında, amele olduk.
İnek damlarına, iyice dolduk.
Acımadı bize hiç insanın yozu.
Naz edemedik hiç ana babaya.
Döndürdüler suya düşmüş sıpaya.
Oyun oynamadık, hiç doya doya.
Her zaman kafamda, kırdılar kozu.
Amelelik yaptım, hak alamadım.
Adam benden büyük, laf atamadım.
Sıcak bir yer bulup, hiç yatamadım.
Hep yavandı aşla ekmeğin tuzu.
El bebek gül bebek, büyür kimisi.
Deryada sallanır, yüzer gemisi.
Bizde yoktu hiçbir şeyin yenisi.
Koftu hep eldeki, ağacın özü.
Bitti çocukluğum, günü gelince.
Yaraları kaldı, inceden ince.
Yaşamak hevesi, her gün delice.
Dertli türkülerde, yüreğin sazı.
*
ODABAŞI herkes, yaşar bahtını.
Kimisi zahmetsiz, bulur tahtını.
Kimisi Üsküdar’a, sürer atını.
Bizler hala ekmek peşinde tazı.
Şuayipodabasi…
27.02.2017/Kepez/Çanakkale
5.0
100% (1)