1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
784
Okunma
Bağımsız filmlerin birkaç kişiye
perde açmasıyla başlıyor gece
Kıymık batmış bir ülkenin
kanayan karanlığında..
Milyonlarca bir çift gözün;
Hayatı rehin aldığı senaryolarının
Alt yazısız sadeliğinde
Başlıyorum, uzak tenha doğruları seyretmeye.
Duygularıma gem vuramadığım
seyri açık gişede
Sokaklara dağılan fahişe yatakların,
Faili meçhullerde yok olduğu
Çırpınışlara dalıyor gözlerim,
Toz yıkıntısı kaldırımlarda.
Geride;
Kör ve sağır kentin caddelerinin
Yasadışı gerçekliğinde,
Cinsiyetsiz hayatların suskunluğu
Bölgesel bir acının ortaklığı kalır,
Bozuk harflerle dolu duvarların altında.
Dili lal karanlıkların ardında
Sokak lambalarının cinayetler ezberlediği
Masumiyetlerde kapanıyor gece..
Arkama düşen cadde üzerinde
Kepenk çekmiş gişelerin;
Kuytusunda titremeye rehin çocukların,
Üstüne başına sinmiş
marjinal dağınıklık,
Birazdan kentin renkli karnına oturur..
Ardından;
Sokaklarında ihtilaller kopan kentin
Tekerrüre yüz tutmuş yenikliğiyle,
Teslimeyetsiz bir kayboluşun
resmi çizilir,
Henüz ıslanmamış tedirgin duvarlara..
En koyu yalanlara satılan
Bilinmezliklerin,
Hiçbir masumiyeti olmayan
Örtülü yokuşlarında,
Hayatı askıya alıp yapılan intiharların
Kendi sesinde boğulmasında
Doğuyor gün..
Dağların ardından çiseleyen şafağın,
Mavi yazgılı yağmura inat
Kanayan şahitliği dağılıyor,
Boş sokaklardan şehri aydınlatmaya.
5.0
100% (5)