1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1259
Okunma
Bana sorarsanız eğer,
İncecik bir kadındır ellerim.
Ah birde ruhuma dökülmüş badem ezmesi düşlerim olmasa diyorum.
Yorgunluğum basmasa dizimin üstüne.
Bende uyusam geceleri.
Hele ki ;
Sancılı bir göl kıyısından,
Kalbine yazdığım mektuplarımdan biliyorum adının acizlikten öte,
Bir yalnızlığa değdiğini.
Hem gitsen bile,
yağmurda ıslanmış saçlarım karanfil kokuyor böylece..
Öfkeli bir rüzgarı alıp,
Gün batımından başlıyorum
Üstü açık yaralarımı sarmaya yeniden..
Bak,
Avlusunda kiraz topladığımız o ağaç kökleri duruyor.
Hem belki de Annemde sarılır şimdi.
Öper göğsümdeki acıyan yeri.
Hatta ben,
Yalnızlığımdan başlayıp
Göbek bağıma karışan şiirler’i yazsam,
İrini akarmı içine denizlerin ?
Sorsam üstüne kaç yalnızlığı koydum.
Duvar diplerinden
Bir ters ,
Bir düz haraşa bir kazak ördüm kendime.
Ve hatta üşüyen bir serçeyi emzirdim ayak üstü..
Bundan böyle bilsinler ki ;
Susmuşluğum altını çizdiğim mısralarımın bir devamıdır.
Sonra boynu bükük bir papatya yaprağından
Başlarım belki dökülmeye..
Sırf o yüzden işte !
Sakın affetme beni kalbim..
Unutulmayı hak ettim...
Özge Özgen
5.0
100% (5)