17
Yorum
43
Beğeni
5,0
Puan
1365
Okunma

bugün sebebini bilemediğim bir sıkıntı var içimde
ciğerlerimi şişire şişire nefes alıyorum
çatlıyor yüreğimin çehresi süzülüyor kıvılcımlar
tıpkı krater sesleri gibi ta uzaklara uçup gitmekte
güneşi ayı tutuşturan ah sesleri
bugün sebebini bilemediğim bir tuhaflık var içimde
gölgesiyle elma çiçekleri toprağın üzerine düşerken
öyle bir duman var ki can yangınında
acısı teni delip geçiyor
içine gömülü her acı yanardağlar gibi infilak ediyor
dağ taş ateş alacak neredeyse
alemin tutuşması an meselesi
havadaki kuşlar göldeki balıklar denize varmadan kuruyan ırmaklar
bugün sebebini bilemediğim bir serzeniş var içimde
seslenişlerin en yakıcısı dökülüyor dilden, sözcükler kendiliğinden tutuşuveriyor
çınlıyor havaya karışan ut nameleri ıslakça
bestelendikçe kadehinde bir bade suca
öfke dolu dudaklarda bir arkası yarın
alaca akşam karanlığının tan ağarıncaya kadar devam ettiği
şehri ve gökyüzünü aydınlattığı zamanlarda
bugün sebebini bilemediğim bir yolculuk var içimde
düşüncesizliğin, yanlış hesaplarımın bedeli
sönük bir ufuk gibi geniş ve ıssız alanları geçerek ilerliyor
bakışlarım cama saplanmış kuşkular içindeyim
bir tren, bir yerden başka bir yere götürüyor duygularımı
ben yolculardan biriyim
herkes gibi bir yolcu
duman olup savruluyor
sarhoşluktan başka bir şey vermiyor her ne varsa
dillere pelesenk olan tekerlemeler gibi
akıntısına kapılmışım
gece
gökçe
zerrece
redfer
5.0
97% (33)
4.0
3% (1)