7
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
2581
Okunma

yağmurun gözyaşın olduğuna
yüzümü yıkadıkça inanmıştım
fesleğen kokardı ellerin
saçlarımda gezdikçe daha bir güzelleşirdim
her gece başka bir rüyanın kollarında dolaşırken
karabasanlarla sırdaş olacağımı nerden bilebilirdim.
çocuk gibi gözlerim gözlerinden onay bekler
yere düşeceğim diye sıkıca sarılırdım koluna
her kelimen başka dünyaların kapısında nöbetçi
açmazsan kapıda kalacağım korkusu
ah nasıl incitirdi yüreğimi
topraktım ben
her dikilen meyvenin sebebi
ansızın nadasa bırakılmak doğama aykırı
sevda ekilmiş yamaçlarım
heyelandan akıyor
tutamıyorum.
ağlamak zor değil de
inanmanın boşa çıkan avuçları sızlıyor
zorbalık bu
ölmek sorun değil
gözleri açık giden umutların hesabı kime sorulur
aşk eteklerini sürüyerek karşımdan geçerken
izlerine bakakalmak
peşi sıra sürüklenmek bir suçlu gibi
yürekte pranga
hep sabaha ertelenen güven
gonca dudaklarda zayıf bir iniltiye dönüşürken
kırılgan hayat
kop hadi inceldiğin yerden.
duraktayım
ilk gelen otobüse atacağım kendimi
cama dayalı yanağımdan
üzgünlük süzülecek
bomboş geçecek yılların yollarına döşeneceğim
gelen geçenden
sevda dilenerek.
inanmanın boş hayaller geçidi olduğunu öğrendim.
Ayvazım DENİZ