0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
807
Okunma

lamesi boynuma dar gelen aşkını,
şifa diye nefeslerime sürdüğümü
bir tek sen bilsen yeter…
kıyımların yaşandığı dünyamın arka sokaklarında
batan/doğan güneşin seni getirdiğini,
ve kıblegâhımda mizansız acılar yaşadığımı
bir tek sen bilsen yeter…
cihan denen zülumat köhnegâhta
öyle san(zan)lar oluyor ki
cinnet hallerin duygu kıyımında
ruh ile vect arasında git/geller yaşayıp
maktûlü fail olan aşka yenik düşüyorum
özlemlerin yüklendiği beyt’in ortasında
kalem ucu vurulmalarla damgalanırken yazgım
taşıdığın manayı ve yüklendiğim duyguyu
bir tek sen bilsen yeter…
alın yazgıma yazılmışken sürgünüm
göçebe olduğum dünyada kabul görmedi lisanım
sessizliğe yutkunan dilim kelâma muhtâc iken
coğrafyası merhamet yoksunu kıtalara savruldum
lisanıma kelepçeler vurulmuş suskunluğumu
bir tek sen anlasan yeter…
giderek sertleşen çıkar kavgalarında
güçlünün güçsüze ettiği zulüm alkışlanırken
göğün delinmiş eteklerinden kasvetin yağdığını
gözlerimin kıyısında ümidimin can çekiştiğini
ve kem dilimin sessiz duâlarda attığı çığlıkları
bir tek sen duysan yeter…
yeni icatlarla öldürmenin fantazisi zirve yaparken
Kitâb’ül mukaddese zulalanmış bomba tesiriyle ölüyorum
güç ver, küfrün birliğine karşı sağıt dirliğimi
sana ümit bağlamış sancaktarı darda bırakma
lügâtımın haznesinde ifade etmeye kelimeler yok
vatansız ve topraksızken beklenir ölüm
ruhum ezânın dibine çekilirken
hâletimi bir tek sen görsen yeter…
Stockholm 15.03.2018 yerel saat: 21:21 civarı…
5.0
100% (1)