Bitmeye yüz tutmuş bu sevdanın,
iki yüzlü sevdalılarıyız biz de...
Bu aşka karşı kılıç kuşanan, o meydan harplerinin
Yaraları var gönlümüzde.
Söz denen keskin kılıçlar var elimizde,
Biz birbirimizi anca doğrarız,
Dostâne konuşmalarda bile,
konuşmamızı iyi dileklerle tamamlayamayız,
Çünkü biz buyuz,
Biz tamamlayamayız, aslında tüm mesele o noktayı koyabilmekte,
Ama biz sadece küfürleri iliştirimiz lugatlarımıza,
Yer kalmadı noktaya bile..

Sen gittin,
Daha önce de gitmiştin..?
Gelme ulan artık, Gelme!
Sana bir tokat atamayacaksam sen o kılıcı çektiğinde,
Gelme.
Kılıcı senden daha önce çekip seni gönderemeyeceksem ölüme,
Gelme.
Ya da sen o kılıcı çekmene rağmen, gönlüm kaydıysa artık,
Kollarımı açıp sarılamayacaksam sana. Gelme..!

Mevsimlerin artık adını sayıklamadığı,
Uykularımın adını sayıklayamadığı,
Pemceremden duyulan kuş seslerinin sayıkladığı saçma sesler bile
Seni sayıkladı her gün doğumu...
Yeni acılar doğdu gözlerimde,
Yeni yaşlar belirdi..
Her birinde bir yaşıma daha girdim.
Genç bir bedene iliştirilmiş yaşlı bir dedenin
beyaz sakallarından damlayan acıları bir ben bilirim.
Bir ben bilirim gözyaşı kurumuş bir yüz yıkandığında,
Deride oluşan o sert hissi.
Bir ben bilirim senin nasıl gittiğini.
demiştim ya; aslında tüm mesele o noktayı koyabilmekte
Ama bizim lügatımızda yer kalmadı noktaya bile..

Bu acılar beni taşıyor artık,
Yürümekten bıktı yoruldu benimle..
Diz çöktürdüm acılarına bile..
Bunu öğrettin bana işte,
İstediğin bu değilmiydi?


Bir kanaryayı okyanusta kanat çırpmaya terk ettin sen..
Bir kanarya okyanusu aşacak kadar kanat çırpamaz işte.
Görmüyormusun ulan Fener’in halini..!
Canım yanıyor,
Görmüyormusun...
Şimdi gittiğin bütün yolların canı cehenneme.
Yürürken aklındaki herşeyin,
Sana bazen tebessüm ettiren, bazense ciğerini söken anıların da öyle..
Bana hala bu acıları yaşatan bu sevdanın,
Ve hala nokta kadar yer bulundurmayan lugatımın da.
Şunu unutma.
Nereye gidersen git, hiç bir lûgatta bulamazsın, senin gibi bir cümlenin sonuna,
Ben gibi nokta...



ybarskanmay
YER KALMADI
00:55
14.03.2018