Yeni bir güne, yeni bir iklime alıştım artık ben,
O kadar alıştım ki bir umut bağlamadan başlamaya yeni bir güne,
Artık denen o sevimsiz kelime bile umrumda değil artık.
Sesini duymadan bir gün geçmezdi bir zamanlar,
Sesini duyarak yeni bir güne başlıyorsundur şimdi sen,
Özledim demeyceğim,
Özlem denen şey bir bıçak gibi batsa yüreğime..
Özlemedim seni ben.
Sende beni özlemedinmi?

Artık yaramazlık yapmıyor çocuklar,
Gülmüyolar,
Ve hiç kimse ağlamıyor artık bu şehirde,
ben ağlamayı unuttum zaten.
Geçen gün sabah kahvaltı yaparken çay içmiştim mesela,
Akşam hatırlayıp ağlarım demiştim,
Akşam hatırlamadım. Unuttum ağlamayı :)
Güldüm sonra, bilirsin ben her şeyi hatırlarım.
En ufak detaylardan büyük kavgalar çıkarıp sermiştim önüne,
Kızmıştın bana,
Soğuk havalarda gecenin bir yarısı hava almak için dışarı çıkmıştın,
Hastalanıcaksın çıkma demiştim, dinlememiştin beni...
Bir gün hastalanmıştın, "çok hastayım ne olur iyileştir beni" demiştin,
çok istemiştim ama yapamamıştım.
Canım yanmıştı, ama yapamamıştım,
Keşke senin yerine ben hastalansaydım demiştim,
O bile işe yaramamıştı.
İşte ben, o ses tonunuda her fırsatta hatırlarım
Her gün aynı saatte aynı şarkıda aynı ismi hatırlarım,
Unutmam.

Ayrılık bir ihtimal değildi bizim için bir zamanlar,
Ben ışık görmediğim yolda yürümem demiştin,
Ne sevinmiştim, bilemezsin...
Ama sen yalanları el feneri yapıp beni elinde tutmaya çalıştıysan ben ne yapabilirim ki?
Şimdi seni affetmekle affetmemek arasnda bir çizgi var
Uzun ve çok ince bir çizgi,
ne zaman seni affetmek için yola çıksam, ya dengemi kaybedip düşüyorum,
Ya yol bitmiyor tükeniyorum...
Her iki ihtimalde aynı acı,
İhtimallerin hepsi acı,
Hatırladığım en güzel şey bile artık çok acı...
Madem bana gülmeyi sen öğretmiştin söyle o zaman; nasıl geçicek bu sancı?

Şimdi bana sigara içme diyen kimse yok,
İstediğim gibi yakıp söndürüyorum.
Bazen sana inat olsun diye yakıp hemen söndürdüğüm bile oluyor,
Sonu gelmeyen sigaralar gibi kazdın sonumuzu,
Mutluluk alevlenirken göğümüzde,
Bütün lavları hissediyoruz şimdi göğsümüzde.
Sensizliğe göğüs germek yakmıyorda canımı,
Sen vardın ya, neden yoksun şimdi?

"Elimde olsa saklamazmıydım seni, kaburgalarımın içinde"
Demiştik aynı anda birbirimizden habersiz.
Elimizde şimdi.
Ben senin acını saklıyorum orada,
Sende benim,
Ayrı şehirlerde aynı cümleleri kurmaktan çok uzak,
Aynı şehirlerde bile farklı cümleleri kurmaya yaklaşıyoruz..
Ben ölüme yaklaşıyorum sen yeni bir hayata, yeni bir sayfaya
O sayfayı istediğin gibi karala şimdi,
Nasıl yazıp yazıp sildiysen ismimi,
İsmimden uzak, bana olan nefretini kuşanıp üzerine,
Kılıcını çek ve mahkum et beni ölüme.
Son isteğin nedir diye sor,
Son kez sesini duymuş olurum öyle...

ybarskanmay 27.08.16