2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
3061
Okunma

Yerleştik ufukların firuze mavisine
Kan dökülmeden evvel merhamet vadisine
Dokunurken düşlerim ruhumun gergefinde
Yolum bir türlü bitmez menzil arifesinde
Ruhunu matem sardı ipek yüzlü kızların
Bu Cihan’dan gam düştü payına yağızların
Sıyırıp bir kenara ahımı üryan tenden
Başlamak istiyorum ben her şeye yeniden
Kopardık toprağını saksı sanan çiçeğin
Kaldı mı vicdanından ses gelmeyen, söyleyin
Şu kirlenen Dünya’yı ellerimle yıkasam
Zalimin namlusuna parmağımı tıkasam
Ahvalimle, dalarım derdin puslu sisine
Dalarım cellâdımın kan susayan hissine
Kırılsın darağacı, kopsun yağlı urganlar
İnsanın elleriyle can vermesin insanlar
Ardı sıra, vurulur yan bahçemde bebekler
Kâinatla yas tutar koza ‘da kelebekler
İnce belli karınca su taşır İbrahim’e
Her gün bir günah düşer izbelerde rahime
Gördüğüm kâbus mudur hayalin örtüsü mü?
Söyleyin hak aşkına; utancın öyküsü mü?
Yusufsuz kuyularda sular indi derine
Kovandan balı alıp zehir koyduk yerine
Bir çocuğun ağıtı böler uykularımı
Kıyas eder gözünden, nadan korkularımı
Hicabın perdesini yırtar sübyanın ahı
İstemez yarasalar aydınlık bir sabahı
İnsanlık burçlarına zulm sancağı dikilir
Vahşetin haddesinden gamsız bile irkilir
Vicdan lâl olmuş susar, kör ve sağır merhamet
Nazende sahralara uğramaz oldu rahmet
Tüneyen dallarında, kan ağlayan baykuşlar
Ya Rab, ölüyor şimdi hayat verdiğin kuşlar
Boz bulanık sularda yıkadım düşlerimi
Ağlayan bir çocuğa verdim gülüşlerimi
Tutuşurum, yanarım ruhumda (bir)kıvılcım
Yandıkça bu ateşte daha gür çıktı hıncım
Harlanırım ah ile körüksüz ocaklarda
Göç ederken sabiler, kefensiz, kucaklarda
Ya rab sükûn dileriz o affeden şanından
Vurulmasın masumlar husumet nişanından
İnsanlık sanatını hiç icra edemedik
Yaradan’ın lütfunu biz asla bilemedik.
Bilirim bir âmâyım gözümle gördüğümde
Rahmet ki tan ağartır (şu) kir tutmuş göğümde
Ağarsın artık yeter mazluma atsın şafak
Batan güneşe inat perdesin açsın afak.
Nisan 2014 - Şubat 2018
Hasan SAĞCAN - Yüksel Erentürk YILMAZ
Fotoğraf Hasan SAĞCAN’a ait
5.0
100% (4)