4
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
931
Okunma
Gözlerimin yarınını kolaçan eden düşünceden
Günü ilmekliyorum
Sevgi yumağı ile örülen her gözenek
Yüreğime sarılmayı bekleyen kundak
Öyle beyaz
Öyle parlak
Özlemin sütü
Göğsüme sığmaz oldu sevdiklerim
Günler boyu taşıdığım ağırlığı
Avuçlarıma döküyorum
Şuramda yanan ateş
Cennet durmalı yüzümde
Gamzelerimde gülen
Çocuk
Tahta atlarla inşa ederken yokluğa varlığı
Ayaklarımın altına serilen çamurlu yolu insanların
Temizliyorum
Aydınlığın önünde fenerli koca gece
Kıyı bırakıyor bana
Nasıl da tavaf ediyor etrafında
Bildiğim kuşlar
Mümkün mü
Saatlerin ayrılığı kurması
Işlenmişse efsun
Gül yanaklarında ay kasidesi
Yüzle gülerken parmaklarıma
Nerden nerelere geldik
Yaşamı kalbim gibi hatim ediyorken
Kendini sorma benden
Sis dağları içine çekerken
beni bırakma
kendim..
5.0
100% (10)