13
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
3283
Okunma
Ah catulluscuğum, benim güzel orospum
Senin altın dişlerin var diye bütün mezar kazıcıları toplandı bahçeye
Ben sana söylemiştim
Tenekeye vuran yağmur ne güzel ses verir
Ve buram buram simit kokar sen güldüğünde
Yine demiştim sana
Altın dişte tutmaz hiç bir aşk
Ah catuli karşı komşunun elleri tuttu her gece
Altının var diye sevdi taşaklarını,
Ve lucretıus varlığın yapısında bas bas bağırdı sana
Ne acınası anlayış
Korkunç karanlık ve bir gece vaktinde
Şu kısa yaşam
Kuşkulardan sıyrılmış sevda
Ne acıdır ki
Fırtınanın allak bullak ettiği sular
Ve kayada sessizce oturanın ateşli sıtmasından bi habersin
Çünkü çok akıcı bir nehirdi yüzün
Aşınmaktan yorulmuş her çakıl taşları gibi
Dönüp durdu su yatağında altın dişine bakan Sappho delisi
Bütün yalnızlar gibi şarap içip ölü kustu
Ruhunu seçti görünmeyenin
Biçim değiştirdi bahçedeki gül.
Ah catulluscuğum ben şimdi neye inanayım
Karanlık şeylere ihtiyacım var
Yüzünü dibinden ateşle, altın dişin fırlasın
Taburcu et akıl hastanesinde kırlara dolaşmış bir kediyi
İçini boşalt kırmızıya
Herkes ölüdür.
5.0
100% (24)