2
Yorum
28
Beğeni
4,9
Puan
974
Okunma

kim demiş kabakların tadı yok.
sevgili cucurlitom uhh yine uydurdum /
sana nasıl bir armağan verebilirim
o güzel boynun çürümüşken
nasıl parlatabilirim bu azı dişlerimi
üstelik ay parlak ve en güzel masumiyeti kaybetmişken
bu serçe parmağım seni nasıl gıdıklayabilir ve azdırabilir
bu keskin pitpull dişlerimin bir tutkusu var
o ateşli kaburganı ve kederini
bağladığın o parmak uçlarını
içimin ortasında bir adacığa bırak
köksüz ağaca çıkıp seni bekleyeceğim
ve dişlerim kaşınıyor, pontus tepesinin o güzel armonia bahçelerinin sert rüzgarı
yağmuru ve huysuz ruhumun karanlık gıcırtısı
ve tatlı ağzımın fütursuzluğu
ve tanrısızlığım varken,
düzülmüş bir karayel rüzgarıyla ruhunun
şiddetli çekiciliğini lütfen bir çekici arabasına yükleyip bana gönderir misin
kulak memeni de unutma,
kırmızı şarabın içine koyacağım ve azı dişlerimle ruhunuzu parlatacağım.
cucurlitom
dişetlerimi sıkıştırmaktan regl olmuş durumdayım ve bacaklarımdan ne güzel süzülüyor
bu güzel rengimle size en derin teşekkürü sunuyorum
benim vahşi cucurlito’m
dişsiz cucurtom..
5.0
93% (14)
4.0
7% (1)