6
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
2112
Okunma

sürrealizmi ameliyata almışlar.
umarım çabuk iyileşir,
çabuk iyileşsin, çünkü meydan asık yüzlü gerçeklere kaldığında
küçücük bir hayali bile öldürüyorlar acımadan
çabuk iyileşsin.
sonbahar kendisini yüzümün kardeşi sanıyor.
dünyayı sorgulamaktan delirmiş bir münzeviyim diyorum
inanmıyor efsane eksikliğinden üstüne ömrümü giyen kız
ses tellerimden kafes yapıp ‘unutmak’ fiiliyle takas yaptığımı düşünüyor
oysa çoktandır biliyorum unutmak bir işe yaramıyor
unutmanın cebinde çay içecek parası bile yok
kimse sormuyor:
uyku kaç yaşında?
ortalama bir insan sevgiyi kullanmak istemiyor.
kullanırsa biter diye korkuyor ve sonunda sevgisizlikten ölüyor
deniz biter diye su içmeyen ve sonunda susuzluktan ölen Butimar Kuşu gibi
ortalama bir insan içselleşmiş Butimar Kuşudur
uyku kaç yaşında ben de bilmiyorum
kanatlarında fısıltı taşıyan küçük mitolojik böceklere soruyorum
onlar da bilmiyor
onlara iknacıların oyuncağı rolü verilmiş
yirminci yüzyıl dahi bilmiyordu uyku kaç yaşında
hani şu tanrının öldüğü yüzyıl
bakın işte orada, o görünmez dev ekranda
yıkıntılar altında kalan tanrının resmi haraç mezat satılırken
yanından kısa metrajlı bir duygu olarak geçip gidiyor parlatılmış inanç
valizlerini toplayıp gitmiş saflık arzusu
ve not bırakmış hayalsiz insana:
‘ben yoksam senin kalbin bir sahranın girişidir’
düzenli bir sessizlik giriyor araya
şehvetle dudaklarını sunuyor aç kalmış anlam
dile yayılan kamaşma
unutturulan kan kokusu
çok sonra fark ediyorsun anlamın dudaklarında gizlenmiş jilet fabrikasını
uçurum gibi görünmeye başlıyor küçük balkonlar
tıklım tıklımdır rollerin dağıtıldığı meydanlar
ve sahte sarılışların mutsuz ettiği o lanetli ova
o halde anayasayı hiç sarılmamış kadınlar yapsın
günler sonra sürrealizm gözlerini açtı, konuşmaya başladı yeniden
üşümüştüm ve o kızın neden ömrümü üstüne giydiğini sordum ona:
‘renklerin sesini duyabilmek içindir veya saflık arzusu için
kim bilir belki de sadece üzerine yakıştığı içindir’ dedi.
5.0
100% (15)