Başka iklimlerden gökyüzüne yolladığın duyguların
Benim şehrimin ıslak kaldırımlarına düşüyordu.
Harf harf toplayıp mısralarıma diziyordum.
Her satırda akıp gidiyordum bilinmezliğine
Sen bir selama sığdıramadın beni.

Düşünü kurduğum geleceğimizi kaç bekleyişe sığdırdım ,
Kaç hayali avuçlarımda kanattım bilmiyorum
Aramıyorsun,sormuyorsun,ulaşılamıyorsun.
Giderek çoğalan kırgınlıklarımı toparlıyorum
Kimse görmesin diye yaralarımı karanlığında sarıyorum
Kaç kez vuruldum,kaç kez uçurumlara düştüm de
Hiç bu kadar çaresiz kalmadım
Ölümü bile yenerdim,bir sözün yeterdi.
Şimdi bir bitişin ertesinde mahkeme tutanaklarına
Şahit bırakarak gözyaşlarımı sonsuzluğa doğru akıyorum.
Susmaya devam et..
Çığlıklarının umarsızlığını yüzüne vuracağı gün yakındır..

Sen sevdiğim, ama hiç dokunamadığım
Ve dokunamayacağım bir hayâlsin.
Boşluklara odaklanmış bakışlarımda sıkıştı haykırışlarım.
Yaktığım yazılmamış şiirlerde kanıyor özlemin.
Kalıp acı çekmeyi bilirim ben,
Gitmek nasıldır ,söylesene ??
Nasıldır başını yastığa endişesiz koymak ?
Söylesene nasıldır dudaklarını bir başka dudakta uyutmak ??


Düşündün mü,sana iyi gelen bendim.
En zor anlarında,dar zamanlarında,
Hüznü kuşanıp üzüldüğünde sana koşandım.
Buruk ve kırgın bir kalp acı konuşur derler.
Ya bir sözüm dokunur da yaralar diye yoluna çıkmayan da benim.
Ama var bir şeyler ,içimi kemirip beni yiyen.
Beynimde sorular,yüreğim mayın tarlası yâr.
Alıp başımı bilmediğim diyarlara gideyim diyorum
Hepsi hepsi iki damla gözyaşı dökeceğim.
Ben ağlamasına ağlarım da ,hallolur mu onu bilmiyorum..
Konuşmuyorsam söyleyecek bir şeylerimin olmadığından değil,
Anlatamamaktan yorulduğumdandır.
Yoksa yüreğimden gelip genzimi yakan çok sözü
Yutkuna yutkuna ciğerlerime gömmüşlüm var.
Ama sen yine de beni sustu say.
Nasıl olsa ahım konuşacak, sen çekeceksin.