İnsanın aklına girmeye görsün şu lanet şüphe denilen şey
Bir kangren olup bütün vücudunu sarıyor
İnsanın aklını yerinden oynatıyor yâr
Gözlerinin feri gidiyor,bütün duygular yosun bağlıyor
Hangi yana dönsen ,
Nahoş bir mezar kokusu insanın burnunun direğini sızlatıyor
Ölsem diyorsun yâr, ölsem de alıp götürsem cüssemi diyorsun.

Ölmek kolay olmuyor,kaç kere denedim gücüm yetmedi
Zaten hiçbir zaman ne istediysem ya olmadı,ya gücüm yetmedi
Böyle yarım yamalak, böyle ulu orta kalmıştırım her seferinde
Ama bu kez başka !
Bu kez bambaşka bir duygunun esaretini yaşıyorum
Bütün hücrelerim prangalanmış
Kemiklerim etime batıyor,aynadaki yüzüme bakmaya utanıyorum
Nasıl yaptın bilmiyorum
Nasıl yüreğin elverdi , nasıl bir başka dudağa değdirdin dudaklarını
Ben daha bakmaya imkan bulamamışken,
Sen nasıl bir başkasına sundun pervasızca, aklım almıyor
Duyarsızdın,umarsızdın ama ihanet sana göre değildi yâr.

Söküp atamıyorum da sevdanı,yaralı yaralı dolaşıyorum
Mevsimlerin en kırılgan halini boynuma dolamışım
Bir yanım güz, bir yanım çetin bir kış
Yüzüme tebessüm konduruyorum,yakışmıyor
Yüzümü asıyorum,sebebini kimseye söyleyemiyorum
Nasıl derim beni aldattı diye
Nasıl derim , ben daha kokusuyla tanışmadan,teninin terine başka ter bulaştırmış
Nasıl derim bir köşeye atılmış eski bir eşya gibi kaldığımı ..

Ben seni çok sevdim , ömrümün sonuna kadar da beklerdim
Ne gelmeyişin, ne arayıp sormayışın gücüme gitmezdi
Öyle bir yük bıraktın ki boynuma,taşımam imkansız
İnanmak istemesem de , sana konduramasam da bu ihaneti
İçimi parçalayıp avuçlarımı kan revan etti yâr.
Sen benim Allah’tan sonra mabedim,inancım,kıblemdin
Ben şimdi ihanetine mi yanayım, mabedimin yıkıldığına mı ?
Ben yüzüne hüznü konduramazken, sen ihaneti nasıl yakıştırdın ?

Not : Görseldeki söz alıntıdır.