5
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
1949
Okunma
İlkin ,
iyi ruh halinden serbest bırakıyorum kendimi
boynunun kemendinden
aşağı düşüyor bedenim
bir şey kırılırken içimin aynasında
her şeyin taklidini yapıyor kuşlar
ben,
migrenime sövüyorum ağız dolusu.
.......
Sonra,
eylülertesinde sana bağışlıyorum ellerimi
İlkin ,
yolları tırmıklıyor adımlarım
ay tozuna karışıyor esrik bir gülüş
babamdan kalma çakıyla
yontuyorum zamani.
Sonra ,
kolları kırılıyor ayrılığın
ve sonra gövdesi.
Ağzımın tadı ömrünün tuzuna bulaşmışken
içimde bir göğ oluyorsun
içimde deli bir mavi.
ben söyleniyorum büyük bir yeminle...
Hadi söyle kaburgana.hadi söyle!
gün batımından önce
bir daha doğursun beni.
5.0
95% (19)
4.0
5% (1)