Not: Şiirinize şu an yorum yaparken,yapmış olduğum yorum istemeyerek de olsa '' deneme '' yazısıne dönüştü. Ben de şimdi EYLÜL adını verdiğim yazımı paylaştım sitede de.

Çok teşekkür ederim. Hep sevgililer ilham verecek değil ya.

Saygılar...


EYLÜL
Mevsimlere anlamlar yükleyen bizleriz. Bu mantıkla, eğer tüm insanlar mutlu, huzurlu olacaklarsa, ayrılıklar olmayacaksa, herkesin dilekleri kabul edilecekse, o halde kaldıralım lügatlardan Eylül, Ekim, Kasım kelimelerini.

Hatta Eylül ayında hiç bir düğün yapılmasın, bayramlar da gelmesin, tehir edilsin baharlara.

O vakit boşanmalar, ayrılıklar, ölümler de olmayacaksa çıkartalım hepten Eylül’ü.

12 Eylül yerine mesela 12 ya da 22, aylardan Mayıs ya da Ağustos olsaydı ne fark ederdi ki? Rakamların hükmü yoktur, Nisan ayında olsaydı ihtilal, o vakit Nisan ayını da mı sevmeyecektik ?

Aylara anlamlar yükleyenler de bizleriz. Bir algı yanılması, çokça da psikolojimizle ilgili bir durumdur.Eylül’ü diğer aylardan ayırmam. Sarı sarı kurumuş yaprakların çıtırsını dinleyin... Eylül gecelerinde balkonunuzda çayınızı yudumlayın. Eylül ayında gezin, dolaşın, doğanın o nefis melodisi eşlik edecektir sizlere.Tatlı bir rüzgar yanaklarınızı okşayacaktır, akşam serinliği harlanan ateşinizi düşürecektir.

Şubat’ı da, Kasım’ı da severim. Her bir ayı severim. Lapa lapa yağan karı da severim. Bir genç kızın bembeyaz gelinliğini giymesi gibi soğuk kış gecelerini de severim. Karda yürürken izimi belli etmeyi, bastığımda toprağa, kulağıma gelen o tok sesi de severim.

Baharı da severim, en çok da kırk ikindi yağmurlarını severim. Deli gibi caddelerde, sokaklarda ıslanmayı da severim. Yağmurlarda ıslanmak güzeldir. En çok da aylığımı aldığım günleri severim. Hep severim. Daima severim. Her ayın, her mevsimin kendine mahsus özellikleri, güzellikleri vardır.

İşin sırrı mevsimlerde, günlerde değil. İçimizde. Sevgiyi taşıdığımız sürece her mevsim, her ay eşlik eder bize. Yaz olmuş, kış olmuş ne fark eder ki?

Sevinçleri de hüzünleri de severim. Yağmuru, karı da severim. Rüzgarı, güneşi de severim.

En çok da yalnızlığı severim, başım ağrımıyor.

Az eşya, az insan...


Sağlıcakla.


Vecdi Murat SOYDAN
18/09/2017, Isparta

Eylül HAZAN mevsimi ama onun güzelliğini de görebilmek lazım
Ben doğadaki renk cümbüşünü çok severim
Hep dünü , ömrü, sevdayı hatırlatsa da, doyumsun güzelliğide bir başka
Kutluyorum yürekten
Sonsuzluğun sahibine emanet olasın, sağlıcakla kalasın

Büyük şiir düşüncelerimizi doyurmaz, allak bullak eder.
...................................................... MONTAIGNE .

..................................... Saygı ve Selamlar.

Anlam ve anlatımıyla harika bir gönül sesi düşmüş sayfaya.
Yüreğinize sağlık.

Canı gönülden kutluyorum.

Eylül'ün hüznü yansımış mısralara. Duygu yüklüydü. Tebrik eder, saygılar sunarım...

Eylül hüzün mevsimi yüreğine sağlık hocam saygılar sunuyorum

Yüreğine sağlık Şaire Dostum.
Güzel bir SONBAHAR demi
Tebrik Ederim.
Selam ve Dua ile.

Güzeldir Eylül'ler...Eylül şiirleri.
Şairin can simididir Eylül...
En güzel,duygulu şiirler ayı'dır.
En güzel şiirler ona yazılır....şanslıdır.
Aynen bu güzel şiir,olduğu gibi.
Kutlarım bu nadide şiiri kaleme alan yüreğinizi
esenlik dileklerimle...sevgi ve saygımla.

bu eylül şiirleri hep hüzünlü mü olur çok güzel şiirdi tebrikler

Hüznü mü çatlatıyor , insanları mı tartışılır tebrik ediyorum
selamlar..............

gönlüne sağlık şaire

Tebrikler hocam Eylül Güzel bir şiirle kaleme almışsınız
Hüzün düştü gönlümüze yüreğine sağlık saygılar selamlar

Her mevsimi sevdim ben,herbiri ayrı güzeldir! İnsana mutluluk ne kadar lazımsa,hüzünde o kadar lazımdır! Şairlerin ortak dilidir hüzün,sanbaharda ise bolca hüzün vardır,kuruyan ağaçlar,dökülen yapraklar ve yeşilin her tonu sarıya boyanmaktadır sonbaharda.Yüreğine sağlık şairem,hüzünlüde olsa güzel bir şiirdi.Kutluyorum sizi ve kaleminizi.Saygılarımla.

güzden yana dönük başımız ve eylül kadar da hüznü içinde barındıran.
eşsizdi yürek sesin.
kutluyorum canım arkadaşımı.
sevgilerimle güzel yüreğine...

duyguların hüzünle buluştuğu eylülü konu alan buruk lakin güzel bir şiir
kaleminiz daim olsun

Eylülün siteminde güzgülü yeşersin.
hoş anlatım.
Güçlü imge vurgusu.
Saygımla.

hazan mı geldi yine..
yoksa hüzün mü yağdı dizelere..
dolu dolu içeriği ile sayfada yerini almış eser,kalemin hiç susmasın hülya hocam.günümün şiiri olsun bu eser.ve butona basıyorum.
siz hep yazın olur mu. bize de okuma keyfi kalsın.duygu dolu hasretlik kokuyor adeta dizelerde..
her zaman olduğu gibi harikasınız değerli can dost.yürek sesinizi bir daha alkışlıyorum şiir ve fon öyle oturmuş.ki sayfaya inanın okurken haz duyuyor insan.tebrik ediyorum şiiri ve yazan kalemi yazdıran o kocaman yüreği.kucak dolusu selam.sevgi.ve sonsuz saygılarımla...?

Son şiirlerimiz duygusal olarak çok benzer. Eylülün etkisi herhalde.
Çok güzeldi. Tebrik ediyorum. Selam ve saygılar.

BEN, EYLÜL’Ü HİÇ SEVMEDİM

Sevmemişsem sebebi var:
Eylül adı, herkes için farklı bir çağrışımı beraberinde getirmiş olsa da, benim için değişmeyen bir gerçek vardı ki, o sadece yılın 12 ayından dokuzuncusu. Netekimci Paşanın, darbe yapmak için “Olgunlaşmasını bekledik; Bir sağdan, bir soldan astık…” diyecek kadar darbeyi meşru gösterme çabasında olan pişkinlere de bu dünyanın kalmadığının ibreti âleme gösterdiği, “Ordu Yönetime El Koymuştur” anonsunun insanların beyinlerine inen şimşekler dolayısıyla 12 Eylül 1980 Askeri darbesinin yapıldığı ay olarak hafızalara yazıldı.
Eylül, bir başka açıdan da dikkate alınması gereken bir aydır. 11 Eylül 2001 Salı gününü ise, korkunç manzara ile anılacaktır. Dünya’da yaşayan milyonlarca insan Usame Bin Ladin’in Lideri olduğu El Kaide Terör Örgütünün 19 teröristi tarafından kaçırıldığı söylenen dört yolcu uçağından ikisinin New York’taki Dünya Ticaret Merkezi (DTM) binalarının bulunduğu TwinTower, Türkçe adı ile “İkiz Kule” adı verilen gökdelenlere çarpması sonucu yaşanan dehşet görüntüleri ile anılacaktır. Uçaklardan birisinin ise Amerika Birleşik Devletlerinin Savunma Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı’nın (genel adı ile) Pentagon’a çarpması ve sonuncunda en az üç bin kişinin yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan Terör saldırıları ile anacaktır.
Servet-i Fünûn Edebiyatının önemli yazarlarından olan Mehmet Rauf’un romanının adı olsa da “Eylül”, Mehmet Rauf sevmiş olabilir, ben ise sevmedim.
Bu ve buna benzer sayamayacağımız pek çok: Doğumların, ölümlerin, birleşmelerin, savaşların, kurtuluş günlerinin, şenliklerin ve buluşmaların yaşandığı Eylül, Türk ve dünya devletleri açısından önemli olayların geçtiği aylardan birisidir.
Eylül, yerküre için de, üzerinde yaşayan canlılar için de değişim ayıdır.
Eylül, farsça bir kelime olan hazan’ın Türkçe karşılığı olan Sonbahar’ın eş anlamlısıdır.
Eylül, Güz günlerinin (kuzey yarımküre için) yılın eylül, ekim ve kasım aylarını kapsayan zaman aralığı, yaz ile kış arasında yer alan mevsimdir.
Eylül ayı insanlar için aynı zamanda bir telaş ayıdır,
Eylül ayı, düğünlerin yapılmaya başlandığı aydır, o nedenle de aile kurumun miladıdır.
Velhasıl, Her ne ise, ne!
Eylül, onun için daima karamsarlıkların; hüznün, çaresizlikler ile umudun, ayrılıklar ile hasretin iç içe geçtiği; manevi havasını hiçbir zaman sevemediğim, hiçbir zaman yıldızımın barışmadığı; bundan sonra da barışamayacağından artık ümidimi kestiğim aylardandır; öylece de yerini almıştır benliğimde.
Her sonbahar gelişi ile birlikte kışlık yiyecek ve yakacak telaşına düştüğümüz günlerde de sevememiştim Eylül’ü,
İlkokula giderken, harmanın ardından doğru dürüst bir şeyler alamadan, neredeyse ağarmaya yüz tutmuş siyah önlükler ile okula gitmek zorunda kaldığımız da sevememiştim Eylül’ü,
Ortaokula giderken de, bir türlü barışmamıştı yıldızım Eylül ile. İlk defa o yıl pazardan almak yerine, diktirmek için bir takım elbise siparişi vermişti babam Terzi Burhanettin’e. Hem de O yılın modası olan siyah çizgili kumaştan. Elbisemin provalardan bir türlü fırsat bulup da, okulun açıldığı güne yetişememesi üzerine; okulun açıldığı ilk gün yine eski elbise ve ayakkabılarımla okula gitmek zorunda kaldığım günde de sevememiştim Eylül’ü,
Her gün sabahın yedisinde uykudan uyanıp Kara köprüdeki evimizden çıkıp tren yolunun üzerindeki raylardan cambazlık yaparak arkadaşlarım ile beraber Liseye gittiğim günlerde de sevmemiştim Eylül’ü.
Okul dönüşünde, yolu uzatıp, Boyalıca’lı Ali Osman Amcanın işlettiği Dizdar Değirmeninin çıkardığı müzikal eşliğinde bahçelere dönen yola koyulup, çay kenarındaki ağaçlardan yol boyunca dökülen yaprakların yüreğime verdiği hüzün şarkıları arasında yorgun-argın giderken de sevememiştim Eylül’ü,
İhtilal çocuğuyuz diyerek gittiğimiz vatan borcunu öderken “Netekim”ci Cuntacıların 12 Eylül 1980 günü gece yarısı, siyah - beyaz televizyonlardan Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren’in sesinden “Ordu Yönetime El Koymuştur” dediklerinde de silah altında asker olmasına rağmen, inanmamış, yine sevmemişti.

Ben Eylül’ü Hiç Sevmedim!
Ne “Eylül” adında
Sevgilim oldu,
Nede
Eylül’de aşık oldum.
“Eylül’de gel, okul yoluna!“
Dinledim,
Sevemedim.
Demedim.
Ben Eylül’ü hiç sevmedim,
Sevemedim.
Sevmek isteyen varsa,
Karışmam.
“Allah, muhabbetlerini artırsın!”
Derim sadece…
Eylül’ü hiç sevmedim.
Kim severse sevsin!

yüreğimin sularına düşsen
bir el atsan
çıkarsan derinlerde çırpınan ümitlerimi

sana gelsin eylül aşkla hüzünle değil seven sevilmeye herdem layıktır seven yürek karşılık bekler. hüzünlerin sararsın solsun sen ve ümidlerin solmasın bahar olsun saygılarımla....

güne damgasını vuran harika bir şiire imzanızı atmışsınız hanfendi tebrik ederim saygılar sunarım

Nedendir bilmem eylül,hüznün adı,hüznün adı eylül güzeldi şiir dost. Fon müziğinin dediği gibi hayat bizi sınar gider. Hüzünlerden uzak olsun yüreğiniz

güneşin en ateşli halini içirdi bana eylül
kalemimin ateşi yükseldi
durmadan yazıyor ateş rengi
acıya tırmanan halleri var yüreğimin
yorgun düşleri var gecelerimin
geçmişin dibine gömülse sensizlik
terk etse beni hakir yalnızlığım

yüreğimin sularına düşsen
bir el atsan
çıkarsan derinlerde çırpınan ümitlerimi

at, olsun isterim ben
eylülün sarı dingin denizine
düşür beni hüznün dalından
kızılımsı bir yaprak misali
yüzerek enginlerde
bulurum belki seni bana getirecek
mavi düşleri

Hülya Çelik
Sabahat çelik (Sabahat çelik)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

çok güzeldi Üstadem,kutluyorum,Dua ve selamlarımla.

İçimin sarı renkleri
Sen kokar şimdi
Dokunursun düşlerime
Gece benimle ağlar


Haydi gel ne olur
Ne biçimde olursan ol kabulüm,
Çok güzel sevdim
Yerin doldurulmuyor sevgilim


Çıtı pıtıydın,
Her daim aranırdın,
Hep kalbimde sevgiler kazanırdın
Güzel gözlerinle fark yaratırdın


Gel de ne olur kırmızıya döndür dünyamı,,


Çok sevdiğim şiirine hediyemdir,,,daha güzellerinde görüşmek üzere,,,

selamlar değerli üstadım

HASAN ÇAPRAZ tarafından 9/17/2017 1:12:31 PM zamanında düzenlenmiştir.

İlhamın bol olsun hep böyle değerli üstadım,,,yine harikaydı,,,GÜNÜM ŞİİRİ

SELAMLAR

Yüreğinden Şiirler,,Elinden Kaleminden ,,Dilinden Sevda sözcükleri hiç eksik olmasın değerli Kalem
Yürekten alkışlıyorum
Bu yazdıkların ona gidermi gitmezmi bilmem ama bildiğim birşey var ki..
Yüreğe bir kere kor,yada ayrılık acısı düşmeye görsün..Güzel şiirlerin bitimsiz olsun can
Mutluluklar diliyorum değerli kalem dostum