12
Yorum
63
Beğeni
5,0
Puan
2532
Okunma

sükûtu toplarken gümüşi riyaların
sessizliğimiz ölüme ayar
mutlu zamanların eli iş tutan çocuklarıydık
eğilip
geçti üzerimizden çınarların gölgesi
çok beklemedi büyümek
kaldırıp kaldırdıp kanattığımız yaranın vebalini taşırken suskunluğumuz
inceldikçe inceldi boynumuz
gülüşümüz kadar güzel olacaktı
öpüşmelerimiz
gövdesinden aşılanmış fideler gibi
içimizde tuttuk gönül sarhoşluğunu
ihanetti diğer adın
gördüm
intikama düşmeden önce
masumdu kırılmalarım
senden evvel
küçüktü dünya ayaklarımın altında
yedi iklim estim
gemileri içine alan anafor gibi yüzdüm okyanusta
saçlarımda kayan yıldızlara kadar uzadı ellerim
salınıp dururken kirpiklerimde uyku
yağmur damlası taşırdı gözbebeklerim
ah haylaz yüreğim
düşerken oyun bahçesine sevmelerin
uzanma kıyılarıma
buzdan ellerin
yıkıldı ütopyam
kül yüzlü kadınların yangın doğuran gözlerinden
ateşe düştüm!
sude nur haylazca
5.0
98% (40)
4.0
2% (1)