9
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
954
Okunma

vedaya vurulan mendiller
ağlıyor şimdi bir tren garında
birinci derecede yandı tenim
kalbimse üçüncü derece
çok kanamalı geçiyor sensizlik
kahırların kapımı çalmadığı an yok
nöbetçi ayrılıklar mühür vurmuş
sökülmeyen inatlardan
bu ömrümün baharına
geçtiğim en ıssız yoldu
kapısını çaldığım ömür açtığında kapıyı
günahsız acısız bir bedende
bir kelebek edasında gezerdi ruhum
acil aşk lazım değildi
anne şefkati lazımdı bize önce
ama biz yine büyüdük
dertler büyüdü bizimle
yüreğimize ekilen aşk filizleri
dallandı çiçek açtı derken
yarı ömrü geçmeden vurdu hazan
bana vurduğu gibi
çıkarsız düşlerdi oysa beni çağıran
bu uğurda duygularımdı yara alan
onun sevdasıydı yüreğimde
ateşten su çağlatan
elbet bir bedeli olmalı bu kadar acının
kanamalı bir kalpten akan kanlar
bir yol çizer akışır bir bilinmezliğin içine
gıptayla gezer bakışlarım
çocukluğumun geçtiği yollardan
derin bir acı sarar yeniden
sarsar duygularımı
uyanır içimdeki çocuk
yayılır bedenime sızıları
çağırır kollarını iki yana açıp
ben ram olurum çaresiz
içimdeki o çocuk
bana ağlayıp yalvarırken
sallanır ardında duraksamadan
benim gibi yıpranmış halleriyle
vedaya vurulan mendiller
Hülyanna
5.0
100% (13)