gece sessizliğinden geliyor balıkçı
av kesat/ üstelik
" hava ayaz mı ayaz."

pancar motorunda ritim tutan kuşlara oyuncak
yorgun ve nasırlı ellerinde
dün kanatması sıcak

tutmuş bir kere tuzun teninden
bir yanı soğuk
alacağını bırakmış yarının
"inat mı inat/ alacak"

hereke’de halı dokuyacak kadın
ipek/ten kozasında alacalık
infilaklarda zaman
uzağından geçecek sandal el sallamadan,
harman mı harman

sol kolunda dragonya’dan kalan sakatlık
tutsa düşecek ellerinden
gelmekte olana
düşlerinden mavimsi sevdalık


eski liman meyhanesinde beklenecek
denizden gelecek
masada bir şarap
dudaklarında eski bir şarkı/ saçları tarumar
aşk dediği ince hastalık
yaşayıp gitmekse ince keder

yıkılsın varsın dünya
çıplak geldi çıplak gidecek

Umut/ Zamanı delen şiirler

Drangonya: yüzgeçlerinde zehir olan bir balık cinsi. felç ve ölüme varan sonuçlar doğurtabilen