1
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
655
Okunma
Çözülmesi gibi bir akşamın
tılsımın koynunda yumuşaması gibi mesela
dallarında budaklanması çaputların
intihar eden şu kızların
türküsünde nefes kalıntıları
utanıyorum ve korkuyorum
ölmek bir dirilişse eğer yeniden
ötesinde bir boşluğun
ayaklarım titriyor şuncağızlılara bakıp
alamıyor gözlerim kendini düşmekten
akıyor kireç mermerden
yılan geziniyor kıvrılarak
şehirlerin gök kubbesi deliniyor uçtan uca
bir memleket yatıyor o duvarda
bir sanatçı öpüyor birilerini
elif yedi adımda bitiyor
vav dört köşe
derken bitiyor ecdat da mimari
sonrası mı
meçhul binlerce çocuk trafik lambalarında eriyor
anlam bulmaya çalışıyor bize gözükmeyen şu hava
üfleyince öpebiliyorum
eğince hızla başımı hissediyorum
kim bizi bu hale sokan
köşk yerinde ipe dolanmış şu kedicikler kim
bir kitap ki bu şirazesi kayık
hatta ve hatta oturmamış kelimeleri
utanır mı hiç bunun yazarı
kim korkutabilir onu
ayna güneşi ne kadar eritebilir
yakar mı kendini
yaksak yanar mı
yansa durur mu yerinde
bize sıçrar mı
yanan kim olur onu izlerken
yoksa eriyen herkesten bir pay mı ?
’Haziran