0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
962
Okunma
bir gün tuttum şifa içindeki o yâri de
sordum aleni aleni ondaki yerimi
sen böyle mesutken, şen kahkaha içindeyken
ben sensiz tarumar bir haldeyim, viranım, yalanım
ne diyeceksin bu hali pür melalime
baktı gözlerimin ortasına şunu söyledi,
bakma bana öyle bahtiyarmışım gibi
içimi görsen bahtiyarlığımın köklerinin
hüzün olduğunu göreceksin ve bu hüznün nasıl da
bahtiyarlık libasıyla ömrümü sardığına
şahit olacaksın, yazdıklarım bu yüzden
ağır hüzün yüklüdür, acı güdümlüdür
ve rabbim beni, içi şen olup dışı hüzün dolu olanlardan değil
dışı şen olup içi zehrolanlardan eylesin
kolay lokma olmadığını gösterdi bu cevabıyla
maça gol yiyerek başlayan takım psikolojisindeydim
sendeki yüz ölçümün nedir? diye sordum ona
baktı gözlerime ve şunu söyledi
sen ben de hudutsuzsun. diye
insan sevdi mi sınır mı kalır sevdiğinde
sevdi mi sahiden sinir mi kalır, sır mı kalır
bir başkasıymışım gibi sormaya başladım
yarasına dedim dokunmadın mı hiç, merhem olmadın mı?
ne yarası dedi, ben onun bahtının karasına düştüm düşeli
işlerim rast gitmedi ama bunu ona hiç söylemedim
ona gelecek olan her türlü musibet bana gelsin diye
bu yüzdendir iki büklüm olmuşluğum
cansızlığım, kansızlığın, solgunluğum bundandır
peki, şifa niyetine öpmedin mi onu hiç?
asla öpmedim dedi,
çünkü öpseydim onu dudağından çekerdim ruhunu
bir ömür sevmeye adamışken kendimi ona
bir öpüşe kurban edemezdim onu
yarasını dedim, deşmedin mi şimdi sen böyle yaparak
ve kaşlarının karasını, gözlerinin kahvesini seyretmedin mi hiç uzun uzun?
ona uzun bakacak kadar zalim değilim
bir buz kütlesini güneşin önüne koymak gibi bir şeydir
bana söylediğin, eriyip bitmesine gönlüm razı olmadı karşımda
sen sevdin mi onu sahiden?
ılgıt ılgıt sevdim, ışıl ışıl sevdim, pırıl pırıl sevdim ama ona kıyamadım
sevdam o denli büyüktü ki dağa yüklesem dağ yıkılırdı
göğe saklasam gök çökerdi, yere defnetsem yer patlardı
kalkıp da onun bir yumruk büyüklüğündeki
kalbine mi koyacaktım aşkımı, yok olmasına katlanamazdım
ikiniz de bu denli sevdiğinize göre bunca ayrılığa ne lüzum var
birimiz gece birimiz gündüz; birimizin bittiği yerde diğeri başlıyor
bu yüzden bu sevda bitmez ve vuslatımız da olmaz
o sevdi mi seni?
beklemediği yerden sordum ve ummadığı yerden vurdum
durdu o an, konuşmasına gerek yoktu
bir damla aslında bu aşkın seyrini
onun gözlerinden dökülerek ifade ediyordu
iri bir damla birikti gözlerinde, gözlerinden kirpiklerine asıldı
kirpikleri taşıyamadı damlayı ve kirpikleri kırıldı,
damla oradan süzülüp yanağına düştü,
yanağından da süzülüp dudaklarına değdi ve vuslat gerçekleşti
çok sevdi, dedi duyabileceğim kadar, hem de çok
yâri kaybetmemek için ağlamayı ayıp sayan bir adamdı o
bir gün öyle ağladı ki gören gök deliniyor sandı
oysa bir yürek yırtılıyordu bez parçası gibi
bir adam ağlıyordu ama herkes şemsiyesini almıştı yanına
bir kadın adamın gözlerine bakıyordu, şemsiyesi yoktu
herkes göğe bakıyordu, şemsiyeleri ellerindeydi herkesin
5.0
100% (1)