24
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1155
Okunma
öyle sevmişim ki seni
adın şurama işlemiş,
üstelik
ne çok harf varmış adında
taşır görkemli şarkılar her kelimede yüreğimi sana.
bir ev unutmuşsun uzaklar da,
karanlığın ucunda
öylece duruyor,
zambakları hala kuru,
solgun karanfiller kucak açmış susuzluğa, onlar da durgun
ben gibi.
kalabalık bir sessizlik orta yerde,
ve
çıplak teniyle bir ay ışığı vuruyor ki
sorma gitsin,
işte ölüyorum
o vakit.
bilen bilir,
olağanca bir akşam vaktidir
her vakit,
ve
karanlığın yasa dışı önderi
gözlerin
sığındığında ay ışığının çıplak tenine
usulca dağılır giderim uzaklara
işte
o vakit.
ve
her yerde
akrebi düşmüşken saatin
yazma demiştim bizimle ilgili olanları duvarlara,
bir de ayak izlerini unutmuşsun ki
siyahtan koyu renkleriyle,
dolanıp duruyor
daracık odamda,
uzaklara bir bakışın vardı ya,
onlar da asılı kalmış camlarda.
gören bilir,
kumral bir gökyüzü salınır ya
bir an da ortalığa,
üstelik daracık oda,
ağılı bir sancı sızar alnıma,
tutunacak yer bulamayan gözlerim
sığındığında uyku aralığına,
işte o vakit
bir kez olsun gel
üstelik çalmadan kapıyı
ne varsa
senden kalan al ve git
herşey boynu bükük duruyor
soluğundan uzakta,
işte vakit, o vakit..