29
Yorum
1
Beğeni
2,0
Puan
2114
Okunma
esmer bir yalnızlığın
en yoğun kuytularında
kirli saçları, kaşıntılı sakalına
huruç ediyor rüzgar.
-çıplak ayaklarına-
kim demiş mevsim bahar
sen hiç;
tek çorap ayağında-aç karınla
beyoğlunda tutuldunmu sabah ayazına ?.
- bu şehir küf kokar-
istanbulun en dar sokağında
gözlerinde uyku yerine,
olağanüstü bir akşam var
her adımda önüne esaslı kederler sızar.
-çöpten çıkan bahtla insan bir öğün doyar-
kir pas içinde camlar
lirası görünmez üçün,
yalnızca döner yazar
koca göbekli aşçı geçen kızlara azar.
-geçenler de- dondurma kokusuyla ihanet saçar-
biri de var ki bağırıyor
geçmiş köşeye seyyar gitarıyla
diyor lavinya gitme.
-aman gitme-
mektup gözlü delikanlılar caka satar
ellerinde telefon sallar,
converse ya a ayakkabı
adımları zıplayarak atar.
-havan kime lan züppe-
gördüm sendin işte
yüzünün yarısı yoktu yerinde,
insan yazıyordu kimliğinde
esaslı kederler de düşmüş önüne.
- yeryüzü karıştı gökyüzüne-
üstelik;
pantolonu çürümüş
gömleğin tek kolu da yırtık,
gel şöyle yamacıma amca üşüme.
-önce ucuz bir lokanta söyle-
sonra da gidelim en yakın şarap evine.
2.0
100% (1)