2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1434
Okunma
inceden inceye bir iş
altın sırmadan
nadide
mavisi göğün
gölün
gecenin ve denizin
bir vazo
ocak konsolu dantel
tel tel
en güzel yeri
malikanenin
ceviz ahşap işlemeli fon
yeni icadı insanlığın
en yakın arkadaşı
kordona bağlı bir telefon
mutluydu vazo
bir kedi
duman rengi
temizlikçi kadın
tahta basamaklı merdiven
kaç ihtimalde bir olması gereken
paramparça
her parçası bir yanda
vazo
anlamamıştı ne olduğunu
bir anlık heyecan
canı yanmıştı
patlak gözler korkulu
servet
saçılı
yerlere
yolculuk
kısa
antikacı
onarıcı usta
o
şimdi
kırık bir vazo
bedeniydi kırılan
kalbi değil
en güzel yerindeydi yeniden malikanenin
yine mutluydu vazo
cevizden işlemeli
konsolunda
yıllar
geçip gittiler
birer birer
uzundan da uzun
çocukları oldu
evin
çocukların
çocukları
sonraları
sonraları
her cinsi akrabanın
gelini
damadı
beslemesi
onlar da
göçüp
gittiler
sevinçleri
acıları
sevgileri
aşkları
sonlandı her şey
bittiler
en güzel yerindeydi yenilerden de yeni malikanenin
yine mutluydu vazo
cevizden işlemeli konsolunda
etrafı tozlu
aksırmadı hiç
tıksırmadı hiç
bir el uzandı
ihtiraslı
titriyordu eli antikacının
yapıştı bedenine ırzına geçercesine
vardılar
bağrış
çığrış
ışıklı
bezeli yerlere
eli kırbaçlı sürücü reveransından
cam fanus
inip
nal seslerinden
bindiler motorlusuna
altın sesinden
para sesine
tokmak sesinden
sırça sarayın sofasından ışığına ipeklerin
sonrası
yeni evine
dolgun süt beyazı memeli
güzel
ve şuh bir kadının
iri kıyım filitli saçlı
adamıyla
yeni bir malikane
yeni bir konsol
ölmeyecekmişçesine
varır gibi yıl be yıl
kırık vazolarıyla
servet harcayıp
varmak
tadına
yeniden yaşamın
en güzel yerindeydi malikanenin
mutluydu yine vazo
ufalanmak
yapıştırılmak
avanaklığına şu insanların
kahkahalarla kurulmak
cevizden işlemeli yeni konsoluna
ve
canlıya nazire
cansızken bile mutlu olmak
19.07.2007/Denizli