kerelerce sükuta müptela
yorgun bir su zerresiyim
pus tutmayan zamana ait binlerce
yürüyorum serkeş bir tınıyla gecelerce
aklıma nifak sokuyor
bir yerlere depoladığım sevgi kümeleri
hasılı sen leyla

köstekli saat gibi
geceye mıhlarım sırlarımı
içine düşülen çıkmaz sokaklar hep aynı
hep aynı çığlık
içimden leylaya doğru
bir hasret ki geri dönüşü yok

tahrip edici alışkanlıklara maruzum
alaca sancılara
tüm ihtimallere açık her şey
hayal kurma vakitleri de
düş döküntülerinin düştüğü gecelerce
hasılı sen leyla

fısıldanır kulaklarıma eski zamanlardan
öpülüp göğse bastırılmış
sahipsiz kalmış mektupların künhü
nice hatırayı beraberinde götürür
ölüm acısını anlatır mesela
cana sıkılmış kurşun taneleri
aynalara yansır sesler ve suretler
ve duyguların yanık rengi
hasılı sen leyla

belki de bin kere belki de ben
kocaman bir yanılgının girdabına kapılmış
gecede ki uçsuz bucaksız sessizliği bekleyen
bir kapının gıcırtılı sesi kadar
zuhur eden her sevgiye
her zehri enjekte eden
hasılı sen leyla

aklımın tozlu sayfalarında kurmaca döngülerden
damladıkça zerrecikler dur durak bilmeden
ırmaklarında boğulmaktan son anda kurtulduğum
belki bir kuyu kadar karanlık
belki de bir boşluk kadar dipsiz
bir kuytu kadar gizemli
hasılı sen leyla

içimde bir yerlerde saklı
yorgun yıllardan son bir nakarat belki de
el emeği göz nuru
yine gecelere konuşlu
her nota kadar
tık nefes bir tını
hasılı sen leyla

iksirli rüzgarlar durağındayım
tenhalaşan yolların menzilinde
sensiz bir kalbin ışığına kelepçeli
sussam da sessizsem de
yine sıra dışı bir hikayenin tezahür ettiği
yeni umutlar salarım sana doğru

tozuttun aklımın iklimlerinde
şakaklarıma bir sızı uğruyor geçmişten
kasvetin hüküm sürdüğü yağmurlu bir mart sabahı
soluğu bir bıçak gibi kesen
hasılı sen leyla

çözülüyor her şey
kum saati misali yavaşça eriyor düşler
kırkı çıkmamış bir bebeğin
dudağının kenarından akan gülücük gibi
bir kelebek gibi
üç gün sevişmeden
hasılı sen leyla

hisler çoktan kurumaya yüz tutmuş
ıslanmış kirpiklerinin içinde ki alev topu
sonra yenilgiye uğramış
küçücük bir iz olsun diye çoğu zaman
sonra küçücük olsun
sonra ufacık olsun

sana sesleniyorum şimdilerden
zihnimi kemirenler sus pus
düşüncelerim buz kesmiş
suretleri de öyle
bir sürgün yeri
bir başka yaşama uzanan bir yolculuk
kanıyor her güneşin doğuşu ve batışı
hasılı sen leyla

yeni bir huzur doğurana kadar
yeni bir günde...
yeni bir gecede
bir masalı sonlandırmanın son paragrafında
yorgun mahlasların izini sürüyorum
yorgun veballerin şeceresini tutuyorum
gönülde konaklayan tüm duygulara elveda
hasılı sana leyla

*

asıl mesele...
başlı başına bir serüvensin leyla

redfer