8
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1243
Okunma

meğer köye yol yapılmış, ovadan
nereden bileyim
bir kamyona bindim kasabadan
köprüye gelince dedim “dur”
inip yürüdüm Gökçeali’ye
sevinçler acabalar içindeyim
hava tunuk,
indi inecek yağmur..
içim buruk..
toprak damda bir kadın baktı bildik-bildik
bir şey soracağım ama;
aklıma bir şey gelmedi
ardımdan “ay Allahım nere geder ki” dedi
tırmandım Yazılıkaya’ya,
bilmezdim o yolu; yokuş dik
çocuklar gibi içimde coşku
her adım dizboyu,
ilk defa tırmanıyorum Yazılıya
akşam karanlığı köye girdim, bir yağmur..
nasıl?! bardaktan boşalırcasına;
yağmur..? o kadar olur..
birkaç evden köpekler havladılar
ıslandım iliklerime kadar..
Osman Çavuşın evi,
Hacalıcanın koca konağı
Feyzullahların Harıma yeni ev yapılmış,
yanmış Kara Bayramların sıra evleri
Adillerin Karadut vardı göremedim
suyu azalmış.. Cami çeşmesinin
Camiye teneke minare yapılmış,
sure okudum, Allah kabul eylesin
okul yapılmış köy meydanına
biri ile karşılaşsam soracağım da?
kime neyi, kimi soracağım
gireceğim ama bir kahve de göremedim
..
ayaklarım aldı vardı evimize
duvarlar yıkık, çatı içine göçük..
evyerimiz harabe, virane
çakıldım kaldım öylece..
omzum içine çökük
geçmiş hayli bir süre
sanki; hâlâ oralarda evziniyor anacığım
ellerine vardım, sarıldım, ağladım
adam akıllı ıslanmışım
arkamda köpekler hırlaşmaya başladılar
bir kaçı etrafımı sardılar, havladılar
hiç kimse kalmamış mı koskoca köyde
şaşırdım, kime-nereye gideceğim, ne yapacağım?
hangi kapıyı çalacağım
derken karşıki dama çıktı,
tanıdık biri “hoşt” dedi,
susturdu köekleri, otoriter!
kimsin dedim, “Iraz” dedi çekimser
anam! “Iraz” anamın adı” dedim içimden
yeğenim olmalı
acaba kimin kızı
“orası kimin evi” diye sordum
Mustafa Abeyin gelini imiş “buyur” etti
Allahın onaracağı
kendimi bir ömür geride
çocukluk günlerimde buldum
yetiştim Mustafa Abeye
Resim 1991-Şah İsmail Şen
5.0
100% (10)