1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
903
Okunma
Umutlu bir rüzgârın düşen yaprakları sokak sokak peşinden sürüklediği bir güne açılan pencereden merhaba diyorum, bugün tomurcuklanan iki kırmızı güle
Bir perşembe günü, sırf hayatı biraz daha renklendirsin diye iki kırmızı gül tomurcuğu ekmiştim penceremin önündeki saksılardan birine
Bugün o saksılara sığamadıklarını, evin içinde duramadıklarını anladığım, o umutlu günlerden biri
Umudun sadece aynı saksıya ekilen iki kırmızı gül tomurcuğu olmadığını biliyorum elbet,
Kavak ürpertisi ile anılan rüzgârda,
Kurutulmuş güzel beyaz çiçeklerde,
Çok uzak baharlarda kanatılan garip bir avuntuda,
Akışı silinen bir suda,
Tenime değen güvercin ürpertisinde de arayabilirim umudu
Şuraya bi papatya obası çizsem
Çadır kursam gençlerle
Demli bir çay düşürsem bir şiire
Inatçı bir çiçeği ya da bir dikeni, bugün yaşamın içine yarın güneşin sayfalarına eksem
Ve ölüm gelene kadar oyalayabilsem umudun peşine düşmüş güzel kimsesizliğimi
5.0
100% (6)