2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1348
Okunma
Gecenin kırmızı boşluğuna bırakıyorum kendimi
Geceyi korkuya bölen dakikalarda
Yorgun düşüp günün fırtınasından
Uykusuzluğu sabaha dönüştürüyorum
Yeter ki yok etme derinliği diyorum kendime
Uçurumlar senin kendi bilincin
Birimizin bitişe yakın olduğu o yerde
Bilinmeyen yerlere sığınıyorum
Çoğu zaman yaşamasız kalıyorum
O zaman yeniden doğuruyorum ölümü
Ve hep yorgunluğunu duyumsuyorum,
dalından düşen yaprağın
Sonra yepyeni menekşeler çoğaltıyorum ellerimde,
Mor renkli şiirler üretiyorum
Donmuş birer görüntü olduğumuzu
Gülerken hatırlıyorum
Çünkü o zaman bilmiyorduk yaşamın bir fotoğraf olduğunu
İçimizden biri sona doğru gidiyordu
Ve eski bir şarkı birimizin sesinde
Denize bıraktık kendimizi bozkırdan vazgeçip
Sarılıp sarmaladık şiiri bağrımıza
Yeniden denize baktık,
Karanlık, denizin üstünde nasıl duruyor diye
5.0
100% (7)