Okuduğunuz
şiir
30.1.2017 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Oradaydık 4
Derler ki Yaraya biraz düş basarsan çabuk geçermiş. Biz hayallerimizin ve onların yalancısıydık. Çünkü oradaydık bir kez daha, Oradaydık ve çok hastaydık bu sefer,
Yoğun ama gerçekten çok yoğun bakımlardaydık Sancıların gözetiminde aşırı duygu alıyorduk Hepimiz çok hastaydık ve rüyalarımız halsiz düşmüştü Umutlarımız can çekişiyordu belki de Tutkularımız bir deri bir kemik kalmıştı. Mutluluklarımızın nabzı giderek düşüyordu Yazgımız telaş içindeydi Oradaydık ve çok hastaydık
Koridorlarda telaşla koşturan düş bakıcılarını görüyorduk Herkes yardım etmek için kanat çırpıyordu Belki de yaşadığımız bir ihanetten mikrop kapmıştık Belki de geçmişimizdeki bir yalandan iltihap kapmıştık Belki de genetikti yaşadıklarımız Ama hepimiz ağır çok ağır hastaydık Ve iyileşmeyi bekliyorduk, yüreğimizi tekrar bir şiirin içine sokabilmek umuduyla Hepimiz oradaydık Düş bakıcıları bedenlerimizin yanı başında Sürekli özgüven takviyesi yapıyorlardı İyileşiyorduk bir yandan İyileştikçe berraklaşıyordu anılarımız İyileştikçe görünüyordu öykülerimiz İyileştikçe hatırlıyorduk yaşanan alın yazılarımızı Yazgımıza verilen anestezinin etkisi geçtikçe daha çok rüya görür olmuştuk
Oradaydık ve iyileşiyorduk Oradaydık ve tenha bakımlardaydık Bir öykü daha öykü doğururken Bir cümle daha ilham cümlesinden çoğalırken Bir biz daha biraz daha bizleşirken Sancılarımız kabuk bağlarken
İşte yine oradaydık Bu sefer ellerimizde terlemiş harflerimiz Yaşanmaktan takati kalmamış zaman Ve yeniden doğan düşlerimizle…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Belki de yaşadığımız bir ihanetten mikrop kapmıştık Belki de geçmişimizdeki bir yalandan iltihap kapmıştık Belki de genetikti yaşadıklarımız Ama hepimiz ağır çok ağır hastaydık
Dost yüreğinizi kutluyorum. Çok güzel ve manidar... Selam ve dua ile...
İyi veya kötü şiir olduğuna inanmıyorum. Şiir şiirdir. Şiir yazıldığına veya şiir yazma çalışmasına veya şiir kurgusuna inanmıyorum. Bir düşünce veya his veya sezgi şiirsel bir form içinde bir bireyin ideasında varolmuş bulunmuşsa, artık o bir şiirdir. Bir odaya kapanıp veya bir ormanda tek başına dolaşıp veya elinde mızrak bir avcı gibi şiirsel güzellik peşinde koşamazsınız. Şiir kadına erkek erkeğe kadın gibidir, gelirse gelir, gelmezse ısrar edilmez.
Oktay'ı uzunca bir süredir okur, takip ederim. Oktay bu yukarıda saydıklarım bakımından, bence, şairdir.
İşte yine oradaydık Bu sefer ellerimizde terlemiş harflerimiz Yaşanmaktan takati kalmamış zaman Ve yeniden doğan düşlerimizle…
Daima umutlu, daima düş dolu kalmaya heveslendiren ; şifa ve terapisini şiirin büyülü engin gücünde arayan, bulan ve yaşatan görüşe, emeğine tebrikler. Selam ve saygılarımla.
"İşte yine oradaydık Bu sefer ellerimizde terlemiş harflerimiz Yaşanmaktan takati kalmamış zaman Ve yeniden doğan düşlerimizle…". Çok güzel olmuş. Tebrik eder, saygılar sunarım...
Serbest şiir, sanıldığı gibi başıboş değildir. Kolay sanılır ama heceden daha zordur.
Şiirin eselebilmesi için dibini kaplayan çalılardan kurtarılması, olabildiğince budanarak toparlanması, çıkıntılardan arındırılması ve mutlaka aşılanmış olması lazımdır. Aksi halde ham ahlat gibi insanın boğazında kalır, yutulmaz! Aşılısı da bal gibidir. Bir kere tadanın yedikçe yiyesi gelir.
Heykel yapanlar için de aynı şey önerilir: “Kalıcı bir eser yapmak istiyorsanız, taslağı dağın doruğundan aşağıya yuvarlamalı, lüzumsuz çıkıntıların kırılıp koparak toparlanmasını sağlamalı, derli toplu bir şekilde işlemeye başlamalısınız!” denir. Böylelikle ilerde olacakların başta olması sağlanarak kopma veya kırılma riski en aza indirgenmiş olur.
Şiirde de gereksiz dallanmalar budaklanmalarla konunun dağılmaması, başından sonuna kadar bütünlüğünün korunması için dizginlerinin sıkıca tutulması, yol bitinceye kadar elden hiç bırakılmaması gerekir.
Serbest şiir, özgürlüğü gereği sarmaşık gibi hızla büyümek, dilediğince dallanıp budaklanmak, her yere rahatça yayılmak, elini uzatanın eline el verip, peşinden giderek yedi mahalleye ulaşmak ister ama şair onu, gereksiz olan, çirkin duran kurumuş dallardan ve sararan yapraklardan arındırdıktan sonra şöyle bir toparlayarak tanzim etmeli ya da bir yere ağdırarak doğallığında düzenlenmesini sağlamalıdır. Hele bir de dört ayak üzerine kurulmuş bir çardağa kaldırır, yalnız oraya sardırırsa daha çok güneş görür, hava alır, daha sağlıklı, korunaklı ve hoş görünümlü olur.
Aynı sözcüklerin gereksiz tekrarı, sararan yapraklara, anlamdaş söz öbekleri ve benzer cümlelerin tekrarı da kuruyan dallara benzer. Gereksiz tekrarlardan kaçınmalıdır. Öyle şiirler de vardır ki çift dikiş yapılan ürünler gibi tekrarlarla sağlamlaşırlar. Onlar için tekrarlar, gereksiz değil, elzemdir!
Şiirde benzetme makbuldür ama kararında olmalı, tadında bırakılmalıdır. Fazla detaylandırılması, daha iyi göstermek için televizyon ekranına çok fazla yaklaştırılmaya benzer ki o zaman görüntünün netliği kalmaz. Parçalı çok bulutlu bir hal alır. Olay, kumaşa büyüteçle bakmaya benzer.
Şiir, parlak ve kaygan bir ipekli kumaş gibi gözü de teni de okşamalıdır. Mercek altına alınması, atkısına çözgüsüne kadar gösterilmesi, onun değerine değer katmayacağı gibi ruhu saran efsununun bozulmasına sebebiyet verir.
Şiirde yapılan benzetmelerin detaylarına inilmesi, derilerin soyularak ortadan kaldırılması gibidir. Hoş olacak olsaydı, Yaratan, iç organlarımızı dahi dışarıdan görünebilir halde yaratırdı.
Kemikler de kaslar da gizlemiştir. Gösterilmeleri güzellik değil, aksine çirkinlik getirir. Anlam, iskelete benzer. İçi dolu değilse, şiir boş çuval gibi yığılır kalır! Anlamı harekete geçirerek olan kaslar da üsluptur. İkisi de güçlü olmalıdır ki bir araya gelerek şiiri ayağa kaldırabilsinler! Anlam sağlam, üslup da güzelse, birbirlerine ayak uydurabiliyorlarsa ahenkle dans edebilirler. Şiir ancak bu ikisiyle ayağa kalkıp yürüyebilir, koşabilir!
Şiir, romantizmi sever. Çiçekten ve mum ışığından hoşlanır. Kadının ve kumaşın mum ışığında seçilmesi tavsiye edilmez. Loş ışıkta kırışıklar buruşuklar fark edilmez. İnadına projektör tutmanın ne alemi var!
Mekânda atmosferin hafif bir müzikle tamamlanmaya çalışılması da şiirin sesine, ahengine benzer ki o da mükemmelse, hipnoz tesiri oluşturur, ne kadar okunsa usanılmaz, ne kadar dinlese bıkılmaz!
İçimi acıttı yüzlerce binlerce milyonlarca seven ayrılan insanların zombi gibi ortalıkta dolaştığı hayali göründü gözüme Şiiriniz çok iyi zaten günün ödülünü almış Yaşattınız sevip kavuşmalara kutlarım
Harika Aşkın şifa hastanesindeydi sevda... Orada şiir mi sürüyorlar yaralara ne? Farklı ve fevkalade bir eserdi. Aşkına şifa usta Şiir sür gitsin İyi geliyor merhem yerine. .. Kutlu/yorum Kul Figani
Kul Figani tarafından 1/31/2017 2:41:49 AM zamanında düzenlenmiştir.
geçenlerde bir yerde okumuştum " yaralarım benden önce de vardı" diyordu...girişteki cümleyi okuyunca hatırlattı tekrar...neticede bana Marcel Proust'un 'kayıp zamanın izinde' serisini aldırtmış bi şairsin bunu bilmiyorsun tabi nerden bileceksin:)
bu sayfada hep šiir okunur...bu anlamda çok teşekkür ediyorum.
Oradaydık ve iyileşiyorduk Oradaydık ve tenha bakımlardaydık Bir öykü daha öykü doğururken Bir cümle daha ilham cümlesinden çoğalırken Bir biz daha biraz daha bizleşirken Sancılarımız kabuk bağlarken
İşte yine oradaydık Bu sefer ellerimizde terlemiş harflerimiz Yaşanmaktan takati kalmamış zaman Ve yeniden doğan düşlerimizle…
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.