6
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
969
Okunma

Merhaba kuşlar
size de merhaba kaldırım taşları
durun bir soluklanayım
ah yorulmuşum oturayım şuraya
belim,belim,belim
kopacak gibi
merhaba yaşlı adam
seni nasıl unutmuşum
ama söylemeden geçmeyeyim
rengini almışsın dükkanın önündeki ağaçların
bizim sokak gibi incesin
tepen bakılınca yaprak gibi
sanki hiç değişmemişsin
sen nasılsın sütçü ağabey
hala lazım mı bayat ekmek
kasalı araban hala çürük mü
anadol muydu
arkasına takılarak geçti bir zamanım
deterjancı geçiyordu sokağımızdan
ama her şey vardı arabasında
bir kere tabak almıştı annem
hala saklıyor dolabında
merhaba köşesinde gizlice sigara içtiğim komşu arsası
mahallenin kadınları size de merhaba
yaz aylarında sokak önlerinde
çekirdek kümeleri oluşturan kadınlar
omzum çıktığında yerine geri takan çıkıkçı
kale yapmak için koyduğumuz taşları ezen arabalar
mahalleye girince şen katan oyuncakçı sana da merhaba
uçuşlu saçlar,bukleler ikindi vakti rüzgar esintisi
balıklar akıyor kaldırımlara
ayaklarım diz boyu yıpranmış
yalnızlık sırılsıklam
taksiler merminin soluk hali
geçiyor sıyırarak
neyse ki deniz kıyıları var
hala eski mahalleler var içimizde
merhaba gençliğim
o bitmez türkü hala dilimizde.
’Ocak