Devrinde kalender bakışlar hakim
neden sunulur en güzel içkiler sana
kim açar bu meyhaneyi böyle zamansız
gayrimüslimler dolanır masaların etrafında
felek böyle dönüyor,bir kadının gerdanında
kuru üzüm renginde akar gümüş testiden
bu cilve sana değil bu naz sana değil




garplaşmak bu zamana özel
bunu ben istemedim biliyorsun
kat kat yükselmek için oturmadım bu meyhaneye
dönmedim etrafında bir masanın saatlerce
çıkmadı arşa buradan hiçbir şey
böyle şeylere inanmam bilirsin
hatta tahammül bile edemem




üşür mü soğuktan ekmekler
yoksa hep taze mi kalacaktı böyle
hemen şurada içi yananlar da var
ben onlara inanmam bilirsin
anlamamda zaten böyle şeylerden
sarhoş olurlar bir aşka,bir başka
mey dillerinde erir nane gibi
dönüp dururlar,durup dönerler
bir yere varır gibi,bir yerden gelir gibi




düşünüp var olmaktan tüketip var olduğum bir devre geldim
bu devirde bir rezillik var
ama kimse dönmüyor
ama kimse sarhoş olmuyor
geride kaldı anlamadığım her şey
şimdi tutuklu eski bir firardan
bu devirde sevmediğim hiçbir şey yok
bunca zaman anlamamışım aşktan.










’Ocak