2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1843
Okunma

Yaşlandık
yaşanmayan anıların içinde
İçim zehir zemberek bir kış yaşıyor.
Kartpostallık bir haldeyim dostum
Nereye gitsem flaşı patlayan insanlar
Sıra dışı programlar ayarladım kendime
Ayaz diri tutar diye
Mardin evlerinde sabahlıyorum
Sıcaklık bize hamam dostluğu sadece
Buharlaşınca içten akıp su oluyor
Ay ve yıldızlar göğün deseni
Bir kıl olur saçlarıma benim
Akların kayboluşu ve
ak’ların saçıma düşüşü bundan...
Bir kalem acıyı ne kadar yazabilir ki?
Ucundan kan damlayan
sadece benim kalemim mi?
Telgrafın kopuk telleri
bizi birbirimize bağlamaz mı ki ?
Ayazdan kalma diri sorular
uyuşan aklıma uymaz....
Ne duruyoruz ki dostum?
Gideceğimiz yolları çizelim
Üç beş papatya,
bir iki sincap ve tavşan ekleyelim.
Flaşçı insanları çöpe atalım
Geri dönüşümle belki
hakiki insan olurlar.
Düşeni kaldırmak sevaptır, deriz ya
sevaplar yüzümüze bakmaz;
Öleni çek, boğulanı çek, düşeni çek.
Kaldır(a)mamak genimizde var.
Nerede kalmıştık?
Mutluluğa giden yolda tavşanlar vardı
Sözde insanlar geri dönüşümde,
Yâr desen, ne olduğu belli olmayan yerde.
Tersinden giy kıyafetini
Birazda orası tülensin.
Ters tarafımızdan kalktığımız belli olsun hem
Biraz mavi deniz çiz
’ Yetim umutlar teknesi ’yle açılırken,
Kalbimiz bir parça martı yemi iken
Kuşların sevabına varırız...
Allah’ın emaneti olan koyu aşkı,
şimdi bir parça denize döktüm;
Kırmızı, mavi bir suyla karşılaşırsanız eğer,
İçine biraz zemzem suyu katın.
Ruhumuza şifa olsun..
Hadi Eyvallah
Pervaneha
5.0
100% (5)