7
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1164
Okunma

“-her ağşam ya da fırsantını buldukçana
ırafıklarınan m(uh)abbet ediyoz
ırafıklar da kim biliyonuz
yediğimiz işdiğimiz ayrı getmeyen
Hasan agam, Yusuf agam bi de ben
yediğimiz işdiğimiz ayrı getmeyo
en gücükleri ben olsam da
işlerinde yeynicek şargadanın en önde gedeni de
benidim vallaha billaha
böyüğ oldukları uçu(n)
onnara hızmat benim boynumun borcu
höyle bakıvısınnar, gupayı analarına gösderip
ayağüsdü beklerin..
evelallah her dayim e(vi)mizde evde şişeler de emirlerine amade
ya(hu)t da onnar evli-barklı olunşa da..
bizim ev dayima müsayit..
bulur-buşurur ıramatlık anam da
tabakadan tütün.. sardılar mıydı
deregap mıhdar çağma(ğı) çakarın..
varısa emme onarın yanda deye
emme nedense ben işmen, öyleykene üsdüme siner tütün kokusu
genzime işler mubarek
otu(ru)ruz bi çeşme başına
m(uh)abbet gırla..
“-haso, yuso, muso” deye
nam saldık gari
ebem “-ırafıkarıyın yannında an!
gerisi tamam..” dedi
…!!
fırsant gollamaya nüzük galmadı o ğün geldi,
dedim “-böyle böyle”
ikisi iki yerden “deme len” dediler,
Hasan agam “vallaha da billahada mı”
Yusuf agam “ele ezzatını”
Hasan Agam “sana, havada garada ölüm yok”
oyusa “-nezman” deseler, “nerde” deseler
“ule olum nassı oldu bu iş” deseler
ortaya çıkacak.. hep barabarız çünküm
“dedim valla..” dedim
aslı mı var, yoğ emme;
Sarıoğlunun garısının adını çıkardım..
an ehtibarıynan herkesin gulana su gaçırmış oldum
duymayan-bilmeyen galmadı..
böğün dünne yarın ahiret yalan
yalanıdı valla talla yalan,
kelp ola(yı)n; yalan
üşden dokuza şart ossun
iki ğözüm öğüme aksın
hurdan gakıp daa hora oturmak nasip olmasın
evlatlarımın ölüsünü öpeyin.. yalan..
…
emme netçen.. o ğün, şeytan dürtdü! de
bi “bok yedik” işdee
onnar sordukçana ben bire bin taha gattım
etdiğim şerefsizliğe;
neyimiş de yolumu ğözleyomuş da?
mendil yollamış da?
bana havasımış da?
kendi yalanıma kendim de inandım
onnar öğümden gaşdıkçana
düşdüm ardlarına
bire beş taha gattım, her tefasında
süsledim, süsledikçene süsledim..
emme dedemin yüzü güle-düşdü
hele ebemi görme gari
ee nassı geri dura(yı)n
nası(l) yalanıdı deyen hinci
ebem sırtımı sıvaşladı
“Allah senden ırazı osun” dedi
oyusa; geldi geşdi
ömrümde ne yan yana, ne anaç-annaca gelnişliğim
ne yüzünü görmüşlüğüm
ne sesini duymuşluğum mar hakk uçu
zavallı Yeter Gelinin hiş mi hiş güna(hı) yoğudu
dinime imanıma gabadayı da bi gelinidi
melek desen de meleğidi, belki emme
oldu hinci..
yay boşandı, söz ağızdan, ok yaydan çıktı bi kere
netsem hiş bişi olmamış gibi olmadı ğetdi
dirliği bozulmuş zavallının
demek kine gözelik böle bişii
“afıyon işmiş” deyvidiler,
kendini intar etmiş gadersiz
nur içinde yatsın..
duyunça barabar betim benzim attı
Yusuf Agamın akküheylana atladı(ğı)m gibi savıştım öteyüze
köye gelemedim belki on-onbeş gün
belki taha fazla, “hurda e(ğ)leşdim desem yalan..
hiş bi yerde de eğleşemedim, dağda daşda
bizim muk(u)at dilinde goca köyün..
herkeşin, her köyün,
vizdan azabından böyük cehendem var mı..
i(n)san cehendemin dibinde yaşar mı
ömür boyu bu ezabınan yaşanır mı
dedim ya zorun zoru vesselam
can duşmanımısa da bu azabı yaşatmasın Alla(hı)m
sana hu gadarını deyen ki
köylerin çocukları bile görse
yüzümdeki nursuzluktan gorkar gaçardı
yanılıp yenilip de
çeşmeden mallarını sulayosa
malları goyvurup daa gaçamadıysa
salıvıdıklarını çok gördüm
nalet ossun..
?!!
taha dünnadaykana
yandım cehendemin dibinde bizim o(ğ)lan
nalet olaydı dedemin sarı liralarına
olmaya gedeydi üş beş davarı
dedem de çok geşmedi öldü zati
ölmedi de gurtuldu, getdi
ya ben.. gurtulamadım cehendemden
hep ne derin biliyon mu gardaşım,
?
!!!
Resim Özcan Doğan/Bademli
5.0
100% (7)