4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1126
Okunma
Zamanın imbiğinden, kor süzüle süzüle
Dillerin yavaş yavaş çözülmesidir yanmak
Rabbinin isimleri, hep çözüle çözüle
Sarmaşık yalanların ezilmesidir yanmak
Arşa ulaşmak için, zaman yetecek kadar
Tarûmâr olan kalpte, güller bitecek kadar
Yüreklerde zamansız, sevda tütecek kadar
Rabbe yönelen dizin büzülmesidir yanmak
Ağrılı gecelerde, kandilleri görerek
Saat saat sızıyla, kor dilleri örerek
Alevlerden közlerle, zamanları dürerek
Tespih tespih yaşların, süzülmesidir yanmak
Dünya denen tarlanın, dikeninden geçerek
Vuslata koşmak için, çileleri seçerek
İçin için kurulmuş, ökçeleri biçerek
Hakikat bahçesinin sezilmesidir yanmak
Nefsin öfkelerini, yüreklerde tutarak
Zamanın çilesini, alev gibi yutarak
Aşkı bulan gününde, kendini unutarak
Kalp gözüyle âlemin gezilmesidir yanmak
Alevlenen Mecnun’un, çöle gelmesi gibi
Yangınlaşan Ferhat’ın, dağı delmesi gibi
Öten garip bülbülün, gülü bilmesi gibi
Yunus diliyle aşkın dizilmesidir yanmak
Kapının girişinde, sorgu sual olmadan
Zamanının yaprağı, adım adım solmadan
Sancıyla pişmanlıklar, yüreğine dolmadan
Yaradanın, kalbine kazılmasıdır yanmak
Varlığına vurulan, zincirleri kırarak
Yüreğine tertemiz, hülyaları kurarak
Dildeki imanınla, deryaları yararak
Nefsin arzularının çizilmesidir yanmak
Pervane gibi dönüp, aşkı bulana kadar
Fecirlerle yıkanıp, hakkı bilene kadar
Zamanın yokuşunda, ecel gelene kadar
Kalbe Rabbin adının yazılmasıdır yanmak