özleminle dolu gecelerde
hüznün yağmurları yağıyordu durmadan
ve üşüdüm Sensiz

geceyi çektim gökyüzünden
örttüm üşümelerimi
üşümeler yağıyordu titrek bir mum ışığı gibi
işliyordu sinsice iliklerime

ama şimdi seni muştulayan
yağmurlarla yıkıyorum hüzünlerimi
ayıklıyorum sensizliği

sadece geçmişte yaşadığımız
mutlu anları bıraktım bende
sen geliyorsun ya?

evimizin önündeki sardunyalar açtı
kırmızı ,pembe, beyaz, sarı
kuşları görmelisin nasıl doluşuyorlar etrafa
içimdeki coşkuyu tahmin edemezsin
İçim içime sığmıyor yar

Saatler, dakikalar, geçmiyor seni beklerken..
kasım patları göz kırpıyor bana
birde o sarı renklisi varya sallıyor kendini
Sevinç meltemleri ile

ıhlamur ağacımız kokularını yayıyor cömertçe
evimizin bahçesine
gözüm dış kapıda bahçedeyim şu an
çayı demledim en tavşan kanından olan
Sen hep böyle söylerdin

hayalimde kalan ela gözlerin
bir coşku deryası gibi görünüyor bana şimdi
o derya da yüzüyoruz seninle
bana yaşattığın tüm özlemlerden
arınıyorum o deryada

çal artık şu kapıyı ey sevgili çal
Ben geldim artık, de bana ama uzaktan değil
kapının hemen ardından seslen bana

yankılansın sesin tüm bedenimde
gözlerin baksın bana sevgiyle
yanakların değsin yanaklarıma
başımı yaslayım omzuna
aşkım yardım ediyor sabrıma
Aşkın muştalıyor seni bana

geldin sesini duyuyorum bahçe kapısının ardından
ben ürperiyorum heyecandan
dilim lal konuşamıyorum kapıyı açıyorum
Ve karşımda sen, sarılıyorum boynuna
Hoş geldin sevgili

Sabahat Çelik
10.11.2016