10
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
1595
Okunma

Ne zaman bayram gelse memleketime
çiçekçi kendi yerini ayırıyor köşe başında
ayakkabı boyacısı ellerini cilalar
iki köşe başına bir midyeci düşer
meydanlar aşık bir genç gibi salınıyor
Leyla desem değil,zaten bu öyle bir aşk da değil
saçlarımı sağ tarafa tarıyorum bu güne özel
bende bir hal oluyor hep
ne zaman bayram gelse memleketime
bazen kırmızıya bürünüyor tepeden bakınca başlar
ak güller,al güller açılıyor etrafa
bazen kırmızıya bürünüyor topraklar tepeden bakınca
nar çiçeğini ezer gibi,kesiliyor başlar
ne zaman bayram gelse memleketime
yağmur iri düşer toprağa,hissedersin
ağaçlar rüzgara bırakır kendini
belediye otobüsleri yarı fiyatına olur
kolayca yiyebiliriz bir şekeri bölüşerek
zambaklar ıssız yerlerde açar
kimse dokunamaz öyle
ziyaretine gelir rüzgar,en ücra yerlerinden öperek
ne zaman bayram gelse memleketime
sevinç nöbetlerine çıkarım her gün
cebime yeni parlattığım sedefli çakımı koyarım
tenimin ağırlığı aynı kalır
seferberlik ilan edilmiş toprakları gezerim
hala suyu sıcak olan kanlı bir küveti izlerim
çocukları görüyorum beşer,onar
ufak bir çantası boynunda
saçları dünyayı bölen meridyen gibi
ortasından geçiyor meriç
elleri avrupa kadar yeni
bakışları bozgun,çocuklar geçiyor sabah 09.00’dan sonra
ne zaman bayram gelse memlektime
çiçekçi kendine yer ayırıyor köşe başında
bizim memo ise hala ayakkabı derdinde
boyuyayım mı ağabey ?
’Ekim