14
Yorum
42
Beğeni
4,7
Puan
1569
Okunma


Sende örtün gece gibi
herkesin karanlığı var kucak dolusu
hiçbirinin ki yarışmaz birbiriyle
kıskanmaz seni çağlayan
akarsudan düşüp taşlara çarpan
taşralı bir damla,öyle öksüz öyle yetim
savrulmalar sana özeldir günün bu saatlerinde
ezan okundu,okunacak
elveda kireç kokulu ekmek sepetim
sende örtün başından
kapan bir kuş gibi iki taş arasına
yağmur elleyemesin seni
dokunan rüzgar olsun sadece
algın karanfiller tutturalım dilimizin altına
dişlerimiz uyuşur
düşlerimiz geçer belki
bakışların işçilerin alnını aydınlatır
ikindi zamanı veda edilir vardiyaya
eldiven siyah eller beyaz güneş değdikçe aklanır
sen gülümseyemezsin
ağzına takılır ekimler
ağaçların gölgeleri var
toprağa en güzel örtünen
sarılmak istiyorum gölgelere
kadın gibi güzel
sende örtün gece gibi
ilk önce ellerinden başla
kaçak çayı demler gibi ağır ağır
öldüğün ilk gece beni de çağır
akasyalardan önce
mevsimlerin kırılmasından önce
tarih belki milattan önce
ya da isa’dan önce
belki adem’den de önce
dönence yavrum bu da dönence
sen yine de örtün
herkesin karanlığı var kucak dolusu
görmemek de var seni
bakamamak da var
böyle açıktan görmektense.
’Ekim