6
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
1145
Okunma
Saçlarını özlüyorum
örgü aralarında sert gülüşlerini barındıran
at çıkarır boynunu pencereden
rüzgar okşar yelesini
anlayamaz seni kimseler
ne kölesi olduğun evin sahibi
kokar bir sabun,sıcak bir banyo öncesi
buharlaşır duvar
akşam üstleri yaklaşıyor
yarın olmasını bekliyorum
çocuklar koşturuyor bıçak üstüne,biler gibi
ayakları keskinleşiyor adımları kısalıyor
sana gelmek,seni özlemekten daha zor
önce beyazlaştığını düşünüyorum teninin
aslında ellerim soyuluyor tekrardan
sen bunu fark edemiyorsun
bazen gitmenin de geldiği oluyor içime
en son kahve içtiğim yerde bir kez daha bulunacağım
şapkamı önüme alarak izlemek istiyorum olan biteni
kim haklı kim haksız düşünmeden
sadece bunun için sevmedim seni.
’Ekim