15
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
2706
Okunma

Rengi çatlamış bir mavidir artık.
Ağır aksak giden yıllar.
Gecede kemanın teline vurmuş bir hıçkırık
Gözlerimin derinine yansıyan karanlık.
Kaç kez,
Kaç kez umut
Kaç kez hayat
Acıya inat, yokluğa inat.
Bir gülüş kadar yakın, bir nefes kadar uzak
Sağır bir sessizlikte canhıraş bir feryat
Benim bile bilmediğim, söyleyemediğim
Yüreğimde kurulmuş sırat.
Gecelerin güne beslediği bir aşktır
Özlem ateşlerinde yanan yıllar.
Baharlara akarken canlar
Anılar gibi sürüklenir bulutlar
Saçlarım ıslanır, gözlerim ıslanır
Veysel dilinde yağar hep yağmurlar.
Fecir nöbetlerinde hala tüm arzular.
Bu öyle bir özlem ki
Karanlığın koynunda ağlar, çiğdem rengi sevdalar.
Gelenekle görenekle korkutulmuş
Ayıplarla, günahla aldatılan yıllar.
Küf kokan anıların kokusunda
Şiir şiir yaşanır kırgınlıklar.
Hayat rüzgarında özgürce dalgalanır saçlar
Şiirle beslenir, şiirle közlenir gözlerden akan yaşlar.
Yelin gülle öpüştüğü gecelerde
Yağmur gibi yağar, şakacı yıldızlar.
Kaldırır duvağını gökyüzü
Şiirin yedi rengi vurur
Tam üstüne hayatın
İşte o zaman parlar, kararan ruhlar.
Bir tufandır hala arafta kalan yıllar
Bir yanardağın öfkesinde
Uğuldayan, hep uğuldayan.
Herkesin kendi gerçeğinde, kendi düşünde
Oradan oraya savrulan
Bazen ağlayan, bazen gülen
Bazen de kor gibi yanan.
Bir sonsuzluğun ortasında
Gönül ırmağında coşmaya çalışan.
Hayat !
Haydi artık gülümse
Yıllara küsmüşlere
Kaderi gülmemişlere
Sevgi olsun adın
Mutluluk soyadın.
Yüksel Beyocaktan.
5.0
100% (30)