17
Yorum
31
Beğeni
0,0
Puan
1565
Okunma

Gitmek zorundaysa artık yaşanan
Geçmek zorundaysa artık geçmeyen zaman
Yitik düşler gibi
Bitmek zorundaysa mutlulukla başlayan
Ak hüzünlü ırmaklara o zaman
Savur günlerini sarp kayalara
At yıllarını uçurumdan uçuruma.
Uyanınca her sabah
Hazan rüzgarlarının kırdığı
Kupkuru dallarda ara sevgi çiçeklerini
Yok et hayallerini.
Ah be hayat
Biliyor musun şimdi dağlara kar düştü
Öyle soğuk ki umutlar bak zemheri bile üşüdü
Yıldızlar köşe bucak
Penceremde ay küstü.
Varlığın ne kadar da yalandı
Ufuk bile inançlarımda talandı.
Arzın sonsuzluğunda şimdi bomboş bir gökyüzü
Elimde avucumda ne varsa hepsi bir bir yüzüstü
Sonrası hep karmaşa, dilimde sözüm sustu.
Şimdi dokunma artık hüznüme
Uzak dur değme artık gözüme
Kulak ver bir yol dinle
İhanetler içinde dertli çalan sazıma.
Nerede ikrar verdiğin hayaller
İnkara durdu hep ettiğin o yeminler
Bak durdu esmiyor artık
Rüzgarın kokusuna yazdığım şiirler.
Her şeyin ilacı zaman derler ya
İnanma sakın
Ne önemi var ki zamanın.
Say ki hiç yoktum, hiç olmadım
Çiçek kokan yüreğimle takıldım kaldım
Çarkına bu acımasız hayatın.
Beni her silişinde yeni baştan yazdığım
Her sabah uyandığımda koynumda bulamadığım.
Kararttın sen yeşil, pembe, maviyi
Mısra mısra öldürdün sen bu şiir yüreği
Ilık ılık içerken hiç görmediğim sevgini
Elim ayağıma dolanırdı duyunca ayak sesini.
Öyle ki !
Gözyaşımla büyüttüğüm gülün
Dikenleri batıyor şimdi yüreğime
Sözlerim kanıyor, soluğum küller arasında
Gözlerim damlıyor yanaklarıma.
Boş ver be hayat
Sen git artık yoluna
Haydi git
Dokunma artık bana
Dokunma yüreğime
Hayallerim yeter , yeterde artar bana
Hasret yangını gecelerde gizlice içime akar.
Görmez, duymaz ama hissedersin
Bilirsin ki ateş düştüğü yeri yakar.
Yüksel Beyocaktan