Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Yanış

Yorum

Tırtar / Yanış

( 8 kişi )

5

Yorum

10

Beğeni

5,0

Puan

1970

Okunma

Tırtar / Yanış

Tırtar / Yanış

çarık, lastik derken,
naylon papba devri,
kırmızı, yeşil, mavi
edik, nalın, tokyo, terlik, kelik,
şipidik , şipidik, şipidik

yün çorapların yerine de
naylon çoraplar geldi

genç kızlar ten rengi
uzun konçlu
çoraplar giydi
sonra da üzerine
kısa konçlu beyaz çorap,
naylon ayakkabı içine,

kadınların başında
sıralı kulplu bakır paralar,
kulplu-delikli pullar,
çekkiler, grapdüşenler
üzerine portakal rengi yağlıklar,
ve üzerinde çekkiler,
çatkılar ,
önceleri kulak gösterenler ,
sonraları çiçekli şarpılar

beşibiryerde takardı yeni gelinler
kollarda bakır bilezik, başlarında fes
basma donlar, entariler, önecekler
yün çorapta sünger ve ayakta mes
gıcır, gıcır gıcırdar,
gıcırdadıkça gıcırdar.

“-hele o beşibiyerde cangırtısı
altın bileziklerin şangırtısı
cay eder mubarek görümcesine
o da gelin olsun da daksın döşüne
bi perdeleri gapasın
olmadı aşsın
gelin oraya buraya seğidirken
evin dabanı sallansın
o evde yani gelin varıdığı
şangırtıdan, cangırtıdan annaşılsın
gururlanılsın”

“-evelden garı dediğin netçek
ya esgerden erini-o(ğ)lunu
ya da gurbetden
yavuklusunu
bekle(ye)cek
sağmaya-yaymaya da getse
geçi-goyunu
gözleri yollarda,
eli-bö(ğ)ründe
öyle durup bekleycek

ısdar dokusa da eliböğründe
yol gözlese de eli böğründe
süzülecek
bekleycek
eli böğründe”

karakeçinin kara kılı
kıl tarağında taranır
kirmende eğrilir
çi(f)tlenir
üsdüne çakşır •
altına çul
garşına çuval
depene çadır dokunur

ne ıscak, ne gar ne ya(ğ)mır
içine sovuk-ıscak almaz
yeni evlilere ak koyun yunu çadır
obanın çadırı beyinkinden cüsseli olmaz

yapağı kirmende eğrilip
una çuval,
başa yastık
bele guşak
ayağa çorap
illa da
dolak
desenler, göz doyurucu








“-anam ıramatlık varıdı daaa.!
bi ğözel ısdar dokurdu ki,! ta öyle
aklından ederdi yanışları
hu ne “gül”,
hu ne “darak”,
hu “daraklı ğelin”
hu “eli belinde”
hu ne “anahtar”,
hu “arabel”,
hu “turna gatarı”

bi bakmışsın, bi yatak çulunun hak ortasına
gondurmuş “gül”ü
gıran şaklarına “darak dişi”,
olmadı “deve püsgülü”,
yüklüğe gara goyun yunundan
“cıynaklı darak”
namazlada “gelebek”,
“deve boynu”, “buturak ”
yastıklara “eyer gaşı”, “anahtar”,
“koç buynuzu”, “dalak”
kıranlarına su: “yar yara küstü”

hinciğinner canıyın çekdiğini bas parayı getir eve
iki ğün gullan, at çöpe
el emeği verilmemiş,
göz nuru dökülmemiş
evladiyelik değil ki ne?

anacağzım yanışların
hepiciğinden bişiyler gomuş,
aklından de(ğil) mi nolcak
dutgalını bi çeşit birbirine çatmış,
kestelini düğürcüklemiş
kimbili(r) ne heyallamış
da; her evladının çeyizini eliynen dokumuş,
herkese bi böyük, bi ğüçcük ikişer dimi çuval,
birer kıl, birer dimi çul,
herkese birer yun-yasdık
işin aslı “ad anmalık ”
nur içinde yatasıca,
gabiri Cennet olasıca




















Çalı / 1798

Resim: anamın kendi evimiz olduktan sonra o günkü imkanlarla dokuduğu ilk yastık


DİPNOTLAR
(tarafımdan ifade edilmişti.)
Şipidik: terlik, takunya
çekki-çatkı(çelgi): baş ağrısına karşı kadınların alınlarına bağladıkları (2-3 parmak kalınlığında) tülbent, sargı, baş bağı
kulak gösteren: ince tülden eşarp
şarpı: eşarp
beşibiryerde/beşibirlik: beş altın lira değerinde kadın takısı
önecek: belden aşağıya giyilen önlük
böğür: yan, bel
çakşır: kıl dokuma, uçkurlu pantolon köyde son zamanlarda Hacımehmetoğlu ve Yamık Cöbe giyerdi.
dolak: bele dolanan kalınca dokuma, kuşak
yanış: nakış, motif
cıynak/cırnak/çırnak: pençe, tırnak, özellikle yırtıcı kışların pençesi
namazla / nazmazlağa : namazlık, namaz kılınan yazgı, seccade
pıtırak/pıtrak(dikenli, batıp bırakmayan yabani ot tohumu, meyvesi
tutkal: dokumanın bittikten sonra kalan çözgü ipliklerinin ayrılmaması için bağlanması
düğürcük:düğümcük, mümkün olduğu kadar küçültülmüş düğüm
düğücük: irmik gibi ince bulgur
ad anmalık: evladiyelik, hatıra, atadan evladına, ondan da kendi evladına eskimeden geçecek eşya için kullanılır, tas, sahan, kilim genelde günlük olarak kullanılmaya kıyılamaz

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (8)

5.0

100% (8)

Tırtar / yanış Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tırtar / yanış şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tırtar / Yanış şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
AZAP
AZAP, @azap
7.9.2016 06:51:31
5 puan verdi
bunca emek tarihe mal oluyor dost kutlar sevgiler sunarım...
Nilüfer Sarp
Nilüfer Sarp, @nilufersarp
6.9.2016 15:30:58
5 puan verdi
kutlarım hocam kaleminize gönlünüze sağlık
VAZO
VAZO, @vazo
6.9.2016 12:02:00
5 puan verdi
anacağzım yanışların
hepiciğinden bişiyler gomuş,
aklından de(ğil) mi nolcak
dutgalını bi çeşit birbirine çatmış,
kestelini düğürcüklemiş
kimbili(r) ne heyallamış
da; her evladının çeyizini eliynen dokumuş,
herkese bi böyük, bi ğüçcük ikişer dimi çuval,
birer kıl, birer dimi çul,
herkese birer yun-yasdık
işin aslı “ad anmalık ”
nur içinde yatasıca,
gabiri Cennet olasıca

Fon resmi,evladiyelik, evlattan evlada eskimeden kalacak kadar dayanıklı,
annenin hatıra olarak,el emeği göz nuruyla dokumuş nakışlı yün yastıkları
v.b. anı olarak bırakması.Yaşamında iz bırakan acı ya da tatlı olayların
kendisiyle beraber unutulup gitmesini istememiş.İnsanın annesi gibisi
yok.Vefat etmiş annelerimize Allah'tan gani gani rahmet,yerleri nur,
mekanları cennet olsun,hayatta olanlara da;sağlıklı,mutlu ve huzurlu bir
ömür diliyorum.Her gidiş bir ayrılık değildir,anılar vefalıdır.Herkesin bir
kaybedişi,bir acısı,bir hüznü vardır,çünkü herkesin bir gideni vardır,
içinden bir türlü uğurlayamadığı.Yöresel şiveli şiir de yaşanmışlıklardan
kalan evladiyelik anılar okuyucuya yansıtılmış tebriklerimle.Saygıyla.
KaanBerat
KaanBerat, @kaanberat
5.9.2016 18:30:43
5 puan verdi
Gönül sesin hiç susmasın sayın hocam.
Çok iyiydi.
Tebriklerimle...
kul düşünce
kul düşünce, @kuldusunce
5.9.2016 16:51:03
5 puan verdi
emegine yüregine saglık hocam saygılar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL