Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Yığın

Yorum

Tırtar / Yığın

( 8 kişi )

5

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

1566

Okunma

Tırtar / Yığın

Tırtar / Yığın

“-deste yerlerindeki başşakları toplamayla
başlar ileşberliğimiz
bu yüzden, ekme(ği)n kadrini-gıymatını biliriz
yeriz!
yere düşse de,
çamıra belense de
gırıntı hatda
kuru, bayat olsa da...

tarlada ekin iken yolunup deste edilen
yığın edilen destelerden
dışarıda kalan başakları derilen
sap!
kağnılara sarılır yeniden”

“beldenatla yığın kağnıya sarılır
urgan eğeyfle sıkıştırılır,
urganı arkasından geçirip,
sağ ayakla yençtin mi,
eğeyften sıyrılır ip”

“ova tarlalarından yığınların
bir-kaçı birden sallı sarılan kağnılarla alınır
Çataltepeden, Bel’den alınacaksa yığın,
birkaç kağnıda kaldırmak göze alınır
zaba(hı)n leylisinde yığın başına varısın
gündoğarken harmanyerine ulaşırsın,

beldanat vermek, sap sarmak, kağnı endirmek
her babayiğidin harcı değildir
sap sarılı kağnı
dar, dik, bayır, taşlı, yolaklı, becek
yollardan geçecektir.
aşırı(r)san iki belikte galdıramazsın”

uzun bir gıcırtı,
taştan seker kağnı,
bazen sarılı sap yuğardı öküzleri,
yokar(ı)da kalan kanatlara
bardak gibi asılmamız da
çoğu zaman işe yaramaz
aştığı da olurdu hani
Allah ecirinin versin ileşberin be!
harman galdırmak deği
baya bildiğin çille!”

“narasın gardaşım! aşan sap bir kağnıda ga(l)kmaz,
yol kıyılarındaki çalılar, ağaçlar
sap kağnısını darar da darar
çalabildiğini çalar,
dedeyin de iki başağın galmasına gönlü olmaz,
..
“-len boba guşların hakkı” desen
Yaradan maklukatın nasibini veri(r)
beninen çi(f)tmi sürdüler len,
ekin mi yoldularda ,
onnarı Canab(-ı) Allah düşünür” derdi”.

“eee helbet çillesi olacak biraz
çeci gıpgırmızı
Yeldeğirmenin tabanın ekini
Gölyerinin solak yeri
nasıl olurdu unu
?
nasıl olurdu bulguru
Çataltepe buğdayının
valla dadına doyulmaz”

kağnı harman yerine gelir
tekerleklerin arkası önü taşlanır
ganlı dinlendiriğe alınır,
zelveler çekilir
öküzler salınıp,
tellenmiş yerine şirk düğüm atılmış
urganlar çözülür, toplanır
o arada gonşu harmannardan yardıma ğelinir
“hadi ooop” var gücine(n)
bir anda, hep beraber
ıramas kaldırılıp
ganlının ganatları boşaldılır
cağışadak yayılı ğeder”

bir cağıştıyla, serilir
ekin harman yerine
mubarekler deste, deste düşer
orta tahta itilerek geriye
yeniden boyunduruktaki yerine geçer
öküzler ve zelveler,
sabitleyen taştan kurtulur teker(lek)ler
ve
başlar yeni bir sefer...
“-ho! oğlum” der ileşber
..


kendi işlerinin başına döner,
komşu harmanlardan gelip yardım edenler
kalaylı bakır taslarda su getirenler
bağrından indirip elini
“-afiyet ossun” der
alıp taslarını geri dönerler…

yeniden yola koyulur ganlı kendi kendine
adam, kanatların önünde,
oturup sol ayağının üstüne
öküzlerin hemen gerisinde
şapkasının altında çevre
elinde övendire
“-ho! bobam” der yine

“kalktı göç eyledi Avşar elleri
ağır ağır giden eller bizimdir
arab atlar yakın eyler ırağı
yüce dağdan aşan yollar bizimdir”

sağ ayağını sallamakta
söylediği türküye tempo tutmakta
"-çilenger attım bağa
vardı değdi yaprağa
kız ben seni almazsam
girmen gara toğrağa"

bu çilenger ne acaba
bağa niye atılmakta
soramazdım, cızırtı yapmamak adına
babam biraz daha coşardı

“gel gönül seninle,
muhabbet edelim
araya kimseyi alma sen gönül
ya benim kimim var,
kime yalvarayım
kaldır yarendeki karayı gönül

bir yar için gül benzini soldurma
halden bilmeyene halin bildirme
tabib olmayana yaren sardırma
sonra azdırırsın yarayı gönül

solmazsa dünyada,
güzeller solmaz
bu dünya fanidir kimseye kalmaz
yalan-dolan ile
sofuluk olmaz
mümin olan bekler belayı gönül

yol boyunca uzak-yakın herkese
selam verilir,
“-golay gele epaapp!,
golay gele”
hele insanlar taneyle meşgullerse
“-bereketli ossuuun gonşuuu,
bereketli ossun”

ve herkes
dileklerdenden,
selamdan
görüşmekten
görüştüğünden
memnun
gül
hesapsız
candan
“-u(ğu)rlar ola Hacuu,
u(ğu)rlar ola”
şevk içinde
kıvanç duyuracak haber;
baş, sağ el ya da kısaca sesle
alınan cevaptan sevinçle
“-hadi hayırlısı”
“sağlıcakla”
“sağlıcakla”
“kolay gele”
“bereketli ola”

















DİPNOT
beldenat: anadat, anatut, adanat
eğeyf: (eyef) pinar ütelenerek halka şekli verilir, urgan takılmadan aktarılacağı için sıkıştırmayı kolaylaştırır, bir nevi iptidai makara
yençmek: aniden sarsmak, fasılalarla yüklenmek
sallı: olağandan geniş, yanlara taşkın
becek: zor dönülür yok, keskin köşeli, bucak
şirk düğüm / çirk düğüm : çözülmez, aralaşmaz, açılmaz, zor düğüm
ramas: tekerletlerle boyunduruğu bağlayan kanatları taşıyan çatal
 Ali Ekber Çiçek / Derviş Ali



Çalı/ 1801

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (8)

5.0

100% (8)

Tırtar / yığın Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tırtar / yığın şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tırtar / Yığın şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Asiye Karagözlü
Asiye Karagözlü, @asiyekaragozlu
8.9.2016 11:26:54
yeniden yola koyulur ganlı kendi kendine
adam, kanatların önünde,
oturup sol ayağının üstüne
öküzlerin hemen gerisinde
şapkasının altında çevre
elinde övendire
“-ho! bobam” der yine
Çok severek okudum ŞAİRİM KUTLARIM
SAYGILAR
Selamlar
Esenliklerle
Alaaddin Uygun
Alaaddin Uygun, @alaaddinuygun
8.9.2016 11:25:39
hadi hayırlısı kutlarım dost
::..izmirli..::
::..izmirli..::, @--izmirli--
7.9.2016 22:55:37
5 puan verdi
Muhteşemdi
harika anlatımınızla ve şiire verdiğiniz emeğe çok teşekkürler
değerli hocam kutlarım saygılar.
HATİCE  ŞAHİN
HATİCE ŞAHİN, @hatice-sahin
7.9.2016 21:56:43
5 puan verdi
Yüreyinize sağlık ne de güzel anlatmışsınız ben bugün çok eskilere gittim saygılar.

Zerin buğday ekerdik şu kangalın düzüne
Babam tırpan biçerdı hozan değerdi dizime
Deste deste topladım çok büyürdü gözüme
Hiç çeten çiynadımı harmana gitmek için

Gün ola harman ola derdik tek koşardık dor atı
Ben düvende döndükçe çok terlettim dor atı
Babam bir çalhama verde çatlatma derdi atı
Hiç kamçi yedinmi harmana gitmek için

Sap ayrıldı samandan tı yı diktik harmana
Babam aldı yabayı anam geldi fermana
Bir gidamda yel yoktur sazak deymez dermana
Oturup agladımı harmandan gitmek için

Her gün gelir harmana bir çorba dır bulama
Ablam dedi ben yemem dedi babam bulama
Şimdi yayla çorbası biz ararız bulama
Gurbette agldınmı harmana gitmek icin

Ne anam var ne babam gidem dedim köyüme
Şöyle bir dönüp baktım giremedim evime
Gardaşım kilit vurmuş ne diyeyim emmime
Sakladım gözyaşlarım harmana gitmek için

Gerçek









HATİCE YILDIRIM tarafından 9/7/2016 9:58:42 PM zamanında düzenlenmiştir.

HATİCE YILDIRIM tarafından 9/7/2016 10:00:14 PM zamanında düzenlenmiştir.

HATİCE YILDIRIM tarafından 9/7/2016 10:29:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
VAZO
VAZO, @vazo
7.9.2016 20:10:19
5 puan verdi
“-deste yerlerindeki başşakları toplamayla
başlar ileşberliğimiz
bu yüzden, ekme(ği)n kadrini-gıymatını biliriz
yeriz!
yere düşse de,
çamıra belense de
gırıntı hatda
kuru, bayat olsa da...


Modern tarım araçlarının bulunmadığı dönemlerde tarlalarda ki ekin işleri
çok emek ve zaman isteyen bir yöntemlerle yapılmaktaymış. Günümüzde
ise modern tarım araçları ile çok kısa bir sürede ve daha kaliteli olmaktadır.
Ancak hala araçların giremediği engebeli arazi de çiftçiler eski yöntemlerle
oldukça fazla emek sarf ederek ürünlerini elde edebiliyorlar.Soframıza her
sabah taze ekmeğin gelmesine vesile olan çiftçilerimize ve yöresel şiveli
anlatımlı şiirinize, verdiğiniz emeğe teşekkür ederim.Saygıyla.Şiirle...


DİP NOT:ANADUT: Tarlada biçilen ekinleri, harman yerine götürmek için,
götürecek arabaya yüklemeye yarayan 2 si altta 1’i üstte olmak üzere
üç çatal ağaçtan yapılmış tarım aracıdır.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL