1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1802
Okunma
Rüzgar bulutları yağarak dökerken;
Biter eylül’ler,
Güneşle döner aya...
Düşer kirpiklerimden yakamozlar yoluna;
Susar denizin mavisinde sallanan, unutkan balıklar,
Köpürür dalgalarımın sessiz çığlıkları...
Uzaklardan zamansız yanlarıma;
Getirir özlemlerim nefesinle hayalini,
Geceler gölgelenir sislerin dağlarında.
Başıma düşer denizin gözleri...
Diner toprağa taşlaşarak yağmurlar;
Yitik sevdaları koparır ayrılıklar.
Kör bakışı karanlığa direnir aydınlıkla.
Gözyaşları yıkar acıtarak yürekleri,
Işık tutar rüzgarlar sabahlara...
Sığınılan boş ellerin limanlarında;
Bekler kavuşmayı sevda yüklü akşamlar.
Kendi kendine değer bulur çorak topraklar.
Göklere serilir gece altından yıldızlarla;
Gün batımı ölüp gider burada hayatlar...
Figen ANAR
Rüzgar, gökyüzünün gözleri bulutlardan,
Gözyaşlarını sınırsızca yağdırırken;
Ağlar insanlar mevsimlerce,
Güneş, yıldızlarla döner aya...
Düşer kirpiklerimden yakamozlar yoluna;
Susar denizin mavisinde yutkunan balıklar,
Köpürür dalgalarımın sessiz çığlıkları...
Uzaklardan sınırsız yalnızlığıma;
Özlemlerim getirir nefesimle hayalini,
Gölgelenir geceler sislerin dağlarında.
Başıma düşürür ağaçların kırık dallarını...
Dindirir toprağı taşlaşarak yağmurlar;
Yitik sevdaların elinden tutar ayrılıklar.
Kör bakışı karanlığa direnir aydınlıkla.
Her gidişi ölümdür, yürekleri dağlayarak yakar.
Işık tutar günsüz sabahlara rüzgarlar...
Sığınılan boş kolların limanlarında;
Bekler kavuşmayı sevda yüklü akşamlar.
Kendi kendine kurur çorak topraklar gibi insanlar.
Çarşaf gibi serilir gece altından yıldızlarla;
Gün batımı işte, göçüp gider burada hayatlar...
Figen ANAR
5.0
100% (2)